Her şeyin sıkı sıkıya adına sarılma koşuluyla var olabildiği bir dünyada, ad ile adın imlediği arasındaki bağıntının yaşamsal önem taşıdığı çoğunlukla benimsenen bir kabullenmedir. Halbuki ad ve onun betimlediği şey, rastlantılara dayalı olan ve her an kopmaya hazır bir ilişkidir aslında. Özellikle sanat yapıtını adlandırma tasarımı, görünürde özgür ve yaratıcı [...]
Dükkân işletiyorum şehrin en kalabalık caddesinde. Her saniye değişiyor yüzler. Onlarca insan akıp geçiyor göz açıp kapayıncaya kadar. Hepsinin ayrı mı kaderi? Onlar geçiyor, ben duruyorum. Bekliyorum içlerinden birileri girsin içeri. Girsin de alışveriş yapsın. Girsin de, en güleryüzlü halim, en kibar ses tonumla, “Sefalar geldiniz” diyeyim. Bekliyorum. Ben duruyorum, onlar [...]
Biz bolluk bereket ile banka hesaplarımızı çok karıştırıyoruz. Zannediyoruz ki banka hesabımız kabarıksa bolluk bereketli bir yaşam yaşıyoruz, yoksa yoksul... Ama yanılıyoruz... En azından ben yanılıyordum, bunu fark edene kadar... Bolluk bereket odağım ne kadar yanlış yerdeymiş. Ne kadar zengin olduğumu nasıl da fark edememişim... Harika bir şehirde, harika bir [...]
“ İşçilerin yaşadığı dış mahallenin dumanı ve yağ kokusu içinde, fabrikanın düdüğü her gün böğürüp titreşirdi. Asık suratlı, kasları hâlâ yorgun insanlar, ürkütülmüş hamamböcekleri gibi telâşla dışarı fırlardı kül rengi [...]