Yeni Yıl
Gregoriyen takvimine göre 31 Aralık geceyarısı yeni bir yıla giriyoruz. Yılbaşı da adı verilen bu zaman farklı kültürlerde farklı tarihlere rastlıyor. Ay takvimi veya güneş takvimi kullanılan kültürlerde yılbaşı farklı zamanlarda kutlanıyor. Kutlama biçimleri ve ritüelleri farklı olmasına karşın felsefesinde benzerlikler var. Geçen yılın muhasebesi yapılıp günahlar için kefaret (redemption), nedamet (regret) ritüelleri uygulandığı da bilinmektedir.
Güneşin ve ayın hareketlerine bağlı olarak ölçülen zaman anlayışı da farklılıklar gösteriyor.
Eski Mısır’da tarım mevsiminin başlangıcı, Haziran ayında batı Afrika’da
yağan muson yağmurları sayesinde Nil nehrinin kabarmasıyla bağlantılıydı.Mezopotamyada ise yeni yıl başlangıcı Nisan ayının dördüncü günüydü.
Anadoluda Hititler bereket tanrısı Telipinu’nun dönüşünü kurbanlar ve sunularla kutlamışlardır.İlkbahardaki “AN.TAH.ŠUM” bayramı, bu bayrama adını veren
çiğdemin (crocus) ilk çiçeğini açtığı zaman kutlanırdı. Anadoluda çiğdem kabartmalarının lahitler üzerine yapılmasının nedeni de bu olsa gerek.
Thera, Ionia, Cronia ve Atina’da bahar ve yaz bayramları Cybele ve
Demeter tapınımı ile bağlantılıdır. Pessinus’da Cybele bayramları Nisan ayı-
nın dördüncü ve onuncu günleri arasında, tapınaklarda müzik eşliğinde kutlanır,
süt ve arpa sunulur, bir tepe üzerinde kurbanlar kesilirdi.
Anadoluda yeni yıl kutlamaları tanrı ya da tanrıçaların yeniden dirilişiyle bağlantılı olarak kutlanagelmiştir.Doğanın canlanması, bitki ve hayvanların büyüyüp çoğalarak yeni bir yaşama başlaması, inanca göre her yıl sonbaharda ölüler ülkesine
giden ve her ilkbaharda yaşama dönen bereket tanrılarıyla ilişkiliydi. Tohumlar
Ana Tanrıçanın simgelediği toprağa, yani toprak anaya düşerek her ilkbaharda
yeniden canlanmak üzere kış mevsimini ölüler ülkesinde geçirirlerdi.
Bütün bu inançlar kapsamında yılbaşı kutlama ritüelleri yer altı tanrılarına, hava tanrılarına ve bereket tanrılarına sunular yapılarak toprağın ve dolayısıyla doğanın bereketli olmasının sağlanmasına yönelik olurdu.
Günümüzde bu gelenekler modernitenin getirdiği yeni yaşam tarzıyla uyumlu olarak şehirlerde ya restoranlarda ya da evlerde düzenlenen eğlencelerle kutlanmaktadır. Şehirlerin ışıklarla süslenmesi, havai fişek gösterileri, özel sanat gösterileriyle dini törenler şehir yaşamının kalıplarına göre dönüşüm geçirmiştir.
Ticari olmayan alternatif yılbaşı kutlamaları da günümüzde yaygınlaşıyor. Doğada çadır kurularak geçirilen yılbaşı geceleri ilk sırada yer alıyor. Yeni yılın ilk gününde denize girmek de çok yaygın bir ritüel. Kutlamaları gelenekselleştiren bazı kurumlar da yok değil. Firelli takvimi ve Victoria Secret Show gibi kadın vücudu üzerinden rant elde etmeye çalışanlar olduğu gibi alım satımı özendiren AVM’ler de az değil.
Etrafta gördüğüm yüzlerdeki ifadelerden artık sıkıldığım için yılbaşında insanlardan uzak bir yere kaçıp saklanmayı doğayla başbaşa kalmayı tercih ediyorum.