Baharın Gelişi ve Demeter
Bugünlerde önemli bir olay gerçekleşmekte Bahar, toprağın uyanışı doğuşu. Bütün toplumlar için verimli toprak önemlidir. Özellikle eski kültürler tarım toplumu oldukları için topraktan aldıkları ürünleri kullanmış ,hayvanlar dahil toprağın verdiğiyle devamlılıklarını sağlamışlardır. Toprak doğum ,ölüm ve yeniden yaşam döngüsünde başroldeki aktörlerden biri olarak önemsenmiştir. İnsanlar toplumlarının devamı için topraklarının ve kendilerinin bereketini sağlayacak ulu Tanrıça’ya tapınmıştır. Hemen hemen her kültürde farklı alegoriler ve isimlerle toprağın uyanışı anlatılmıştır. Bunlardan en bilineni Demeter’dir.
Demeter mitolojisine göre, yeraltının efendisi Hades evlenmek ister ama hiç kimse yer altına inmek istemediği için bir türlü evlenecek kimse bulamaz. Bu arada Persephone büyüdükçe güzelleşmiştir ve Hades onunla evlenmek ister. Ama ne Demether ne de Persephone buna razı olur. Hades bu konuda kardeşi Zeus’tan yardım ister. Zeus Hades’e yardım etmeyi kabul eder ve kızı Persephone’nin Hades tarafından tuzağa düşürülüp kaçırılmasına göz yumar.
Bir gün Persephone arkadaşlarıyla çiçek toplamaya gider. Çiçekleri toplarken arkadaşlarından biraz uzaklaşır. Tam o sırada oldukça güzel, göz kamaştırıcı bir nergis çiçeğiyle karşılaşır. Bu çiçek oraya Zeus tarafından yerleştirilmiştir ve ışıl ışıl parlıyordur. Çiçeğin güzelliğinden, ışıltısından gözleri kamaşan Persephone çiçeği koparmaya gider. Çiçeğe doğru elini uzattığında yer yarılır ve Hades yarıktan çıkarak Persephone’u kaçırır.
Persephone’nin kaçırılması sonucu Demeter kızını aramaya başlar. On gün boyunca acı içerisinde kızını aradıktan sonra Güneşin efendisi Helios’a gider. Helios Demeter’e gerçeği açıklar ve Persephone’un Hades’in yanında olduğunu, durumunun iyi olduğunu söyleyerek Demeter’i teskin eder.
Gerçeği öğrenen Demeter, Zeus’a öfkelenir ve Olympus’tan tanrıların arasından ayrılarak insanların arasında yaşamaya başlar. Buğdayın, tarımın efendisi olan Demeter artık büyük bir acı içerisindendir. Demeter’in bu ruh hali dünyada kuraklığa sebep olur. Toprağın artık bereketi kalmamıştır ve kuraklık sonucu her tarafta açlıklar baş gösterir. Bu durumdan rahatsız olan Zeus Demeter’i Olympus’a dönmeye ikna etmesi için Iris’i ona gönderir. Ama Demeter Hades’e yardım eden Zeus’a çok öfkelidir ve Olympus’a dönmeyi kabul etmez. Ayrıca toprağın da kızına kavuşmadan ürün vermeyeceğini söyler. Zeus daha sonra Hades’e Hermes’i gönderir ve Hermes Hades’i ikna eder.
Hades Persephone’nin yukarıya çıkmasına razı olur ama Persephone giderken ona bir tane nar çekirdeği yedirir. Persephone yukarıya çıkar ve annesi Demeter’e kavuşur. Anne ve kızı buluşunca Demeter’in solgunluğu geçer, güneş açar, ortalık bayram yerine döner. Fakat yediği nar çekirdeği Persephone’un yer altı dünyasından tam olarak ayrılamamasına sebep olur. Persephone artık aşağı dünyaya bağımlıdır ve yılın üçte birini Hades’in yanında, yer altında geçirmek zorunda kalır. Demeter bu durumu kabullenir ve dünyaya tekrar bahar gelir, çiçekler açar, toprak bereketlenir. Persephone yılın üçte birini geçirmek için Hades’in yanına döndüğünde kış başlar, yukarıya çıkınca bahar gelir.
Bu zamandan sonra mevsimler bu şekilde değişir durur.
Demeter, Persephone ve Hades doğadaki yaşam çemberini denetler.
Toprak, mitoloji, Tanrı ve Tanrıçalar üzerlerine düşeni yapıyor bu yaşam çemberinde. Peki bu yaşam çemberinin en önemli öğesi insan, bizler neler yapıyoruz, insan topraktan ürün almak için toprağa tohum atıyor ve bunu besliyorsa, kendisi içinde zihnine tohumlar atmalı, sorgulamalı, araştırmalı, merak etmeli ve attığı tohumun karşılığını ‘bilgi’ olarak almalıdır. Bilgilenen insan topluma ve kendisini besleyen yaşama karşı görevini yapmaya başlamıştır. Toprağa atılan tohum iyi bakıldığında nasıl serpilip doyurucu ürün haline geliyorsa, insan da bilgisini aklını kullanarak süzecek ve hür düşüncesini kullanarak iyi bir ‘ürün’ olacaktır.
Nasıl ki her türlü şartı sağlanan tohum ‘banane ben büyümeyeceğim, ürün vermeyeceğim’ diyemiyorsa doğa tarafından beslenen insan da ‘banane, bu beni ilgilendirmez ‘ dememeli kendini geliştirerek Doğum ölüm ve yeniden doğuş sürecine girmelidir.