Aykırı Ruhlu Kadın, George Sand
Bir kadın düşünün, 1800’ lü yıllarda asil bir adamla evli, barones ünvanı taşıyor, çocuk sahibi ama bu rahat hayatını bırakıp, tek başına bir yaşam kurmaya çalışıyor kendine. Zaman zaman erkek kıyafetleriyle dolaşıyor Paris’in kulüplerinde. Simokin giyip, kravat takarak, puro içerek, toplum kurallarına karşı gelmesi sebebiyle, baroneslik ünvanı ve bu ünvanın getirdiği ayrıcalıklar fransız parlementosu tarafından elinden alınıyor. Ama o her şeye karşın tüm cesaretiyle dik durmaya devam ederek, başkalarının değil kendi kurallarıyla yaşamak için mücadele ediyor. Bu kadın asıl adıyla Amandine Aurora Lucıle Dumın, bizim onu tanıdığımız ismiyle George Sand, fransızların dünya çapında ünlü olan ilk kadın yazarı. Peki, George Sand neden böyle bir tarzı tercih etmiş. Çünkü aykırı bir karekter. Bohem hayat tarzından hoşlanıyor. Özgürlükçü, sosyalist, idealist bir kadın. Hayatı boyunca kadınların özgürlüğü, yoksul işçi sınıfın hakları için uğraşıyor.
George Sand çocukluğunda bir süre manastırda eğitim görmüş, on yedi yaşında bir baronun oğlu ile evlenip, Solange adında bir kız çocuğu sahibi olmuştur. Dokuz yıl sonra kocasını terkedip Paris’e gittiğinde, orada tanıştığı kişiler sayesinde edebiyat çevresine giren Sand’in ilk yazıları Figaro dergisinde yayınlanır. Sevgilisi Julıen Sandeau ile birlikte ortak isimle ( Jules Sand) olarak yazdığı Pembe ve Beyaz isimli romanı yayınlandıktan sonra diğer romanlarında George Sand imzasını kullanır. 1832 de kaleme aldığı, evli ve mutsuz bir kadının hayatını anlattığı Indıana isimli romanıyla ün yapan Sand şair Alfred aşık olunca kişiliğinden ödün vererek sıradan bir hayatın hayali kurar ama sevgilisinin bunu küçümsemesi sonucunda kendinden ödün vermenin pişmanlığıyla harmanlanan intikam ateşiyle tanışır. Alfred hasta yatağındayken doktoruyla yan odada sevişerek bu dedikodunun Parisin her yanında duyulmasını sağlayarak intikamını alır. Bu onu mutlu etti mi bilinmez.
Kadınlarla kurduğu özel dostluklar da Paris sosyetesinde epey çalkantılar yaratmış ve yazarın lezbiyen olduğu söylentileri ayyuka çıkmıştır. Mallorca adasında tanıştığı Chopın ile uzun ve çalkantılı bir ilişki yaşan yazarı, ünlü bestecinin oğlu hiç bir zaman kabul etmemiştir. George Sand ise, kız Solange ile arasındaki tartışmalarda sevgilisinin kendinden taraf olmaması sebebiyle Chopını ihanetle suçlamıştır. Chopının ölümünden iki yıl önce ilişkileri bitmiş olsa da, bestecinn hayranları onu her zaman Chopının hayatını mahvetmekle suçlamışlardır. Gustave Flaubert, Marcel Proust, Honore De Balzac gibi dönemin en önemli yazarları ona olan hayranlıklarını her daim belli etseler de aykırı yaşam tarzı sebebiyle kitapları fransa kamu kütüphanelerinde yasaklanmıştır. Fransız devrimi sırasında kurduğu gazetede siyasi yazılar yazmaya devam eden George Sand’ı dostları,” Tepeden tırnağa kadın olan bir erkek.” olarak anmışlardır. 1876 ‘da ölen yazarın günlüğü, 1926 yılında torunu Aurora Sand tarafından yayınlanmıştır.
ESERLERİ:
Indiana
Hayatımın Hikâyesi
Leone Leoni
Lanetli Göl, Çeviren
Gizli Günlük
Köyün İkizleri
Mektuplar, Çeviren
Şeytanlı Göl, Çeviren
Hayatım: Erkek Çölünde Bir Kamelya