Muhasebe İyidir
Yaşanacaksa, yaşanacak.
Ölüm varsa bile sonunda.
Tüm acılar, bir yere kadar.
Acılar ve korkular, zihnimizin ürünü.
Onlarla baş etme yollarımız, ezberler üzerine kurulu.
Acı çekerken, ya da korkarken de, hayat yine de güzel.
Ama ölüm de, asla çirkin değil.
Ölüm dünya yaşamının bitişi, ve özümüze dönüşün başlangıcı.
Harika ve neşeli bir oyundan çıkma anı.
Biraz pişmanlık filan olabilir muhasebe sırasında.
Ama gerçek gerçek ve hakikatin özgürlüğü.
Ölmekten korkumuzun esas sebebi, sonrasında ne olacağını bilmememiz.
Halbuki, yaşamdan da, ölümden sonra ne olacağını bilmediğimiz için korkuyoruz.
Oysa yaşam bir oyun, eğlenceli, ve neşeli deneyimler lazım.
Ve emin olun, ölümden sonra, sadece hayatımızın neşeli olup olmadığından, ve başkalarına neşe verip vermediğinden sorumlu olacağız.
Ne zaman ölümü düşünsem, hayat oyununu güzel, ve hak ettiği kadar eğlenceli oynayıp oynamadığıma bakarım.
Son gölge ölümde, sadece 2 sene daha istemiştim.
Demek ki, oyunda fena değilim.
Oysa, nereden bildiğimi bilmeden, uzun yaşayacağımı da biliyorum.
Çok uzun bile olabilir.
Ve belki acılarla, belki korkularla…
Ama hep, hayatın aslında, hep yeni başlangıçlara, ve bütün yeni olasılıklara açık olduğunun farkındalığıyla.
Ve hep neşe, ve eğlenceye odaklı.
Temel argüman şu.
“Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya oyununu oynamaya devam etmek, ve yarın ölecekmiş gibi, neşeye ulaşmak ve neşeyi bulaştırmaktan ibaret olan evrensel muhasebeye hazır olmak”.
Muhasebe iyidir.
Ölüm anında da iyidir, ama yaşarken daha da iyidir.
Yaşarken, ve ölüme hazırlanırken, neşeli ve eğlenceli bir hayatın muhasabesinde, hep pozitif sonuçlar vermekte buluşalım.