Darwin
Ben, bilim adamlarına da “Filozof” derim!.. Neden?
“Evren neden meydana gelmiştir” sorusuna cevap aramışlardır da, ondan!..
Din yorumlarıyla Evren’in oluşumunu açıklamağa çalışmak bu insanlara yeterli gelmemiştir!..
İlk çağ’da; Tales, Demokrit, Ksenafones, Pisagor, Heraklit, Epikür, Anaksagoras, Aristarkus gibi…
Yeniçağ’da; gök bilimci Kopernik, Giordino Bruno, Galileo Galilei gibi…
Yakınçağ’da; Darwin biyolog, Einstien fizikçi, Stephen Hawking matematikçi gibi…
Artık 21. yüzyıldayız, din yorumlarıyla Evren’in oluşumunu açıklamağa çalışmak insanları doyurmuyor!..
Yaşamın nasıl meydana geldiğini açıklamaya çalışan Darwin’in Evrim Teorisi olan;
“Önce cansızlar alemi meydana gelmiş, sonra güneş sistemleri oluşmuş, en azından dünyamızda yaşam ortaya çıkmıştır. Cansız diye nitelenen kimyasal elemanların, uygun ortam bulduklarında hayatın yapı taşları olan “RNA” ve “DNA” moleküllerine dönüştüklerini, buradan da; önce tek hücreli canlıya, sonra çok hücreli canlıya ve daha sonra memelilere, maymunlara, nihayet insana ulaşılmıştır”
savı bile, bugün tartışılıyor!..
Elbet tartışılacaktır!.. Evrim sonsuzdur!..
Gelin bakalım, “Bing, Bang” tan yola çıkarak başkaları ne diyorlar? Diyorlar ki;
“Evren; nasıl ki, düz bir yerde bir tepe yaparken toprağı aldığınız yer o oranda çukur kalırsa, işte evrende açığa çıkan enerjinin karaboşlukta bıraktığı çukurdur. Zamanda o andan başlamıştır.”
Acaba bu teoriler doğru mu? İster doğru olsun, ister olmasın, ben bunları niçin yazıyorum? “Giriş” te de söyledim, benim amacım soran ve düşünen insana varmak!..
Çünkü, “Evrimi, Neden? Niçin? Nasıl? Acaba diyen sorgulayıcı kafa fark edebilir.
Bu kafa yapısına ise, özgür ve ön yargılardan kurtulmuş düşünen insanla erişilebilir.
Bu insan o kadar özgür bir insan ki, kendinden bile kurtulmuş!.. Buna; “Kendini Bilmek” de diyebilirsiniz!..
Felsefenin hedefinin; “Evrende hiçbir şeyin ve varılan sonuçların mutlak ve değişmez olmadığını bilecek, hiçbir sonuca asla iman etmeyecek, her sonuç belki değişebilir diye düşünüp, tekrar deneyecek kadar özgür ve bağımsız düşünebilen insana ulaşmak” olduğunu, görebiliyorum!..
Öğrenimin, okumanın hedefi de bu olmalı!.. İşte, bu sebepten Laik Eğitim önemli!
Eğer, böyle düşünebilen insana ulaşamazsak, dogmatikleşiriz!.. Artık, orada özgür ve bağımsız insanlar değil, rahipler oluşur.
İşte, bu sebeple ben Felsefede, “Düşünebilmeği enginlik”, “Hakikati sonsuzluk” diye anlıyor, tanımlıyorum. Burada, “Hakikat” sözcüğü yerine, “Evrim” sözcüğünü yerleştirebilirsiniz.
Einstein’dan bir deyişle bitirelim;
Evrim ve aptallık sonsuzdur.
Ama, bazen birinciden kuşku duyduğum olmuştur!!!