Tanrı’nın dili
Tanrı ile ilişkinizde iki seçim olasılığı vardır; Tanrı’ya (Allah, Rab vb… ne derseniz deyin) inanırsınız ya da inanmazsınız…
Tanrı’ya inanmayanlar için iletişimin bittiği, inananlar için ise Tanrı ile iletişimin başladığı nokta da tam burasıdır.
“Tanrı’nın dili” denen bir kavram vardır. Kimi inanana göre tek taraflıdır. Ya da tek taraflı gibi görünür.
Semavi Dinlerin Kitapları (kimine göre tartışılsa da) bu iletişimin, dilin ana yoludur.
Mukaddes Kitap ve/veya Kuran-ı Kerim’i hiç okudunuz mu? İçindeki dil ne kadar sade… Her ne kadar orijinallerini okumak için kaynak dillerini bilemediğimden Türkçe’ye tercüme edilmiş basımlarını okuduysam da kitap boyu son derece sadece ve herkesçe anlaşılır bir dil kullanıldığını görmemek mümkün değil.
Her ne kadar bu dil, çevirenin etkisi gibi düşünülse de Tanrı’nın kelamını çevirecek olmanın verdiği sorumluluk ile onun söylemini olduğu gibi aktardıklarını düşünüyorum. Devrik cümleler ya da edebi teşbihler yok. Anlatım ve ifadeleri binlerce yıl öncesinde yaşayanları da bugün yaşayanları da kapsayacak şekilde…
Tanrı ile yüzyüze iletişim mümkün mü? Fiziken tabii ki hayır. Tanrı’nın dili, kainatın en sessiz iletişimi…
Bu, iletişimin somut tarafı; bir de soyut tarafı var…
Herkes için farklı olsa da Tanrı’nın varlığını, yönlendirmesini, desteğini hissettirdiği sayısız yöntemi var. O da kul ile arasındaki özel iletişim hattında…
Tanrı’nın dilini bilen, bilmeye çalışan kul için yaşam daha sakin ve huzurlu…