Tyana’nın 4 Güçlü Kadını
Tyana, bugünkü adıyla Kemerhisar, Niğde’nin 24 km güneyinde, Bor ilçesine bağlı bir beldedir. Tarihi binlerce yıl öncesine dayanır. Tarih sahnesinde ilk olarak M.Ö1680 yılında çıkar. Hititlerin bu tarihte o zamanlar Tuvana olarak adlandırılan bu yerin hemen yakınlarında yaptıkları bir savaş sonucunda Anadolu’da egemenlik kurdukları bilinir.
Tarihler M.Ö. 750’yi gösterdiğinde, yani Roma İmparatorluğu’nun kurulduğu yıllarda Tyana küçük bir Hitit Krallığı’nın başkenti konumundaydı. Bölge sırasıyla önce Frigler’in, Persler’in, Grekler’in ve Romalılar’ın hakimiyetine girdi.
Tyana aynı zamanda Pisagor’un öğrencisi de olan, yenipisagorcu felsefeyi benimsemiş ve önemli savunucularından, İsa’nın çağdaşı, hatta kimi çevrelerce gerçek İsa olduğuna inanılan ünlü filozof Apollon’un da doğum yeridir. Apollon, bütün Anadolu’yu dolaşmış, Hindistan’a kadar gitmiş ve bir felsefe okulu kurduğu Efes’te ölmüştür.
Tyana’lı Apollon’un ölümünden yaklaşık 100 yıl kadar sonra, M.S 213 yılında, Roma imparatoru Caracalla’nın gelerek 2 yıl burada kalması kenti ayrıcalıklı bir duruma taşımıştır. Bu süre içinde İmparatorun annesi Julia Domna, öğretilerine gönülden bağlı olduğu Apollon’un hayatını yazması için sofist Filostratos’u görevlendirmiş ve bu amaçla sarayın arşivlerini de kendisine açmıştır.
Tyana 325 yılında başpsikoposluk merkezi, 371 de de küçük Kapadokya’nın başkenti oldu. M.S.700’lere gelindiğinde Arap akınları sonucunda kent bir Araplar’ın bir Bizanslılar’ın eline geçti. Araplar şehri daha fazla ellerinde tutamayacaklarını anladıklarında, teslim etmektense yakıp yıkmayı tercih ettiler. Şehir tekrar inşa edildiyse de eski önemine tekrar kavuşamadı.
Tarihte Tyana ile özdeşleşmiş, adları Tyana ile anılan 4 güçlü ve ünlü kadın vardır. Asur Kraliçesi Semiramis, Mısır Kraliçesi Kleopatra, Roma İmparatoru Caracalla’nın annesi Julia Domna ve Palmira kraliçesi Zenobia. İşte kısa hikayeleri..
Semiramis,
Asur kraliçesidir. Kocası, Asur İmparatorluğu’nu kuran Nino’nun ölümüyle başa geçmiş ve çok uzun yıllar tahtta kalmıştır. Babil’i kurmuştur. Antik dünyanın yedi harikasından biri olan Babil’in Asma Bahçeleri de onun eseridir. Tarihçi Strabon’un Tyana ile ilgili kayıtlarında, şehrin kurulduğu bölgede bir gölün varlığından ve bu gölü besleyen ırmakların varlığından söz edilir. Bu durum şehrin bir set üzerine inşası ihtiyacını doğurur. Tyana, Babil’in kurucusu Semiramis’in inşa ettirdiği bu setin üzerine kurulur.
Kleopatra,
M.Ö.69-M.Ö.30 yılları arasında yaşamış dünyaca ünlü Mısır Kraliçesi Kleopatra’nın da Tyana’ya uğradığı iddia edilir. Kleopatra ile özdeşleşen süt banyosu efsanelerinden birinin de burada yaşandığı iddia edilir. İddiaya göre bugün halen varlığını koruyan devasa boyutlardaki Roma havuzunu eşek sütüyle doldurup süt banyosu yapmıştır. Başta da söylediğimiz gibi bu bir iddiadan öte bir şey değildir nedeni ise Tyana şehrinin Romalıların eline geçmesiyle Kleopatra’nın yaşadığı yıllar örtüşmemektedir.
Julia Domna,
M.S 213 ile 215 yılları arasında Tyana’da yaşamıştır. Roma imparataoru Caracalla’nın annesi olan Julia Domna son derece zeki, aydın ve güçlü bir kadındı. Ülke yönetiminde oldukça söz sahibiydi. Julia Domna ve ailesi Tyanalaı Apollon’un öğretilerinin oldukça sıkı birer takipçisiydiler. Adeta ona tapıyorlardı. Ayrıca hızla yayılmakta olan Hıristiyanlık Julia Domna’nın canını oldukça sıkıyordu. Biraz da bu sebepten dolayı Hıristiyan öğretisine karşı Apollon’un öğretisini yaymak için çaba sarfettiler. Dönemin önemli sofistlerinden Filostrato’yu, Apollon’un hayatını yazmak için görevlendirdi. Ayrıca Roma devlet arşivlerinde araştırma yapmasını da sağladı. İmparator ve ailesi 2 sene Tyana’da kaldılar. Bu süre içerisinde şehir imparatorluk içinde oldukça önemli bir ayrıcalık kazanmış oldu.
Zenobia,
M.S.3.yüzyılın başında bugünkü Suriye toprakları içinde bulunan Palmira krallığının başına geçti. Sırasıyla tüm Suriye, Mısır ve Anadolu’yu ele geçirdi. Bunun üzerine Roma İmparator’u Aureliano ordusuyla birlikte Anadolu’ya doğru harekete geçti. Tyana önlerine gelip de şehrin kapılarının kapalı olduğunu görünce çok sinirlendi. Yanındakiler dönüp şehri alacağına ve içeride tek bir köpeği bile sağ koymayacağına dair yemin etti. İmparator o gece rüyasında Apollon’u gördü. Apollon ona Tyana’ya zarar verirse sonunun çok kötü olacağını söyledi. Rüyanın etkisi altında kalan İmparator ertesi gün şehri ele geçirdikten sonra yeminini hatırladı ve de gördüğü rüyayı. Çevresindekilere içeride tek bir köpeğin bile canlı kalmayacağına dair yemin ettiğini unutmadığını söyledi ve gördüğü rüyadan bahsetti. Sonra, ileride çok anlatılacak o emri verdi: “ Madem şehirde bir tek köpek bile sağ kalmayacak dedim, o zaman bütün köpekleri öldürün”… ve şehirdeki bütün köpekleri öldürttü. Hem bir şekilde yeminini tutmuş hem de Apollon’u kızdırmamış oldu. Daha sonra savaş alanında karşılaştığı Zenobia’yı yendi ve onu esir aldı. Ölene kadar Roma’da tutsak etti.
Tarihin belli dönemlerinde Tyana’ya dokunmuş ya da dokunduğuna inanılan, tarihe mal olmuş bu güçlü kadınların hikayeleri özetle böyle. O zamanlardan günümüze Anadolu’da daha ne güçlü kadınlar yaşadı.. Bu da başka bir yazının konusu olsun.
*Prof. Dr. Asım Tanış’ın yazılarından faydalanılmıştır.