19’un Gizemi
”Evren sayılardan oluşur.” Pisagor
Atatürk gibi binlerce kitap okumuş; Güneş dil teorisinden, Mu Kıtası’na gizemli konuları da araştırmış bir dehanın 19’u tesadüfen seçip, seçmediği sorusu kafamda sabahtan bu yana. 19 Mayıs kutlamalarının yasaklandığı, gençliğe olan inanç ve güvenin sarsıldığı, hatta ”çapulcular” diyip, geçildiği, Y’lerle, Z’lerle kategorileştirilmeye çalışıldığı bugünlerde. Gençlerle yaşlıların, kadınlarla erkeklerin bir görülmediği; aralarındaki farklılıklarla çok renkli ve sesli bir uyumu yakalamak yerine, birbirlerini anlamaktan hızla uzaklaştıkları bir dönemde; dünya sorunlarına çözüm bulabileceğime dair umudum tükenmek üzereyken, aklımdaki soru 19’un gizemi ve sayılarla olanların arasındaki bağlantıydı.
”Benim doğum tarihim 19 Mayıs’tır” demişti Atatürk. Hangi gün doğduğuna hiç bir kaynaktan ulaşılamıyor. 19 Mayıs, kendisinin seçtiği doğum tarihi. Samsun’a çıktığı, Kurtuluş Savaşı’nın fiilen başlaması olarak görülen tarihi doğum hanesine yazdırıyor. 19, numerolojide de inisiyelerin sayısı olarak geçer. Önemli ve etkili bir sayıdır. Atatürk’ün hayatında bir yerinin olduğu da şüphesiz. Aşağıdakiler tarihtennotlar.com sitesinden:
Atatürk, 19.yüzyılın bitmesine 19 yıl kala 1881 de doğdu. (1881, 19’un 99 katıdır.) 1881, Rumi takvime göre 1297’ye denk gelir. (1+2+9+7=19)
Selanik’te doğdu. Selanik sözcüğünün ”ebced” hesabıyla (Arapçada her harfin sayısal bir değeri olduğunu belirten hesap) değeri 171’dır. (171, 19’un 19 katıdır.)
Nüfus kütüğünde sıra numarası 19’dur.
İstanbul Harp Okulu’na 1900’de kayıt oldu. (1900,19’un 100 katıdır). Bu sırada yaşı 19’du.
Çanakkale Savaşları’nın zaferle sonuçlanmasında büyük rol oynayan 19.uncu tümeni kurdu.
19 Mayıs 1915′ de albay oldu.
19 Mart 1916’da tuğgeneral oldu.
19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak, Kurtuluş Savaşı’nı başlattı. O zaman 38 yaşındaydı. (Yani 19’un 2 katı)
Atatürk’ü Samsun’a götüren Bandırma vapurunun 19 yolcusu vardı.
Samsun’da 19 gün kaldı.
4 Temmuz 1919’da Erzurum’a gitti.19 gün sonra 23 Temmuz’da Erzurum Kongre’sini topladı.
Mili Mücadele’ye başlanması için komutanlarıyla yaptığı konuşmanın tarihi 19 Kasım 1919’du.
TBMM’nin kurulmasına 19 Mart 1920’de karar verdi.
19 Eylül 1921’de mareşallik ve gazilik unvanı aldı.
Gençliğe Hitabe’de 19 cümle vardır.
Mustafa Kemal Atatürk adında 19 harf var.
Yaşının ilk 19 yılında askerliğe hazırlandı. İkinci 19 yılında asker olarak hizmet verdi. Üçüncü 19 yılında ise ülkenin kurtarıcısı ve devlet başkanı olarak görev yaptı.
Öldüğünde yatağının altında bulunan otomatik silahta 19 mermi vardı.
Cenaze namazı 19 Kasım 1938’de Dolmabahçe Camii’nde kılındı.
Atatürk’ün ölümü üzerine silah arkadaşı İsmet İnönü’nün Türk Milletine yazdığı beyanname 19 cümledir.
Cenazesinde çalınan Chopin’in cenaze marşının numarası 19′ dur. Bu marşta 19 nota vardır.
”Ne mutlu Türküm Diyene” cümlesi 19 harftir.
”İstikbal Göklerdedir” cümlesi de 19 harftir.
İstanbul Akaretler ‘de kaldığı evin numarası 19’dur.
Tüm bunlar tesadüf olabilir mi? Yoksa Hermetika’da belirtildiği gibi evren sayıların gücüyle mi düzenlendi? Matematik ve sayılarla bir hayatın kodu çözülebilir mi? Atatürk’ün 19’la olduğu gibi, her birimizin rezonansta olduğumuz belli sayılar mevcut mu? Numerolojinin alanına giriyor bu sorular. İsmimizi oluşturan harflerin sayısal değerlerinden, belli analizlere varılabiliyor. Harfler, ses gücüyle hareket eden titreşim araçları olarak; bir nevi evrensel antenler olarak konumlandırılıyor. Doğum tarihimizden de türlü sonuçlara varılabiliniyor.
19’la tanımlananlar; varlığın birliğinin farkına varan; vazife ve misyon güdüsü taşıyanlar. Duymuş olduğumuz, ancak yaşamadan da ne olduğunu tam olarak anlayamayacağımızı düşündüğüm ”ölmeden önce ölme” idrakine varanlardır. Evrensel yasalara hakimdirler. Atatürk’ü dinsizlikle suçlayanlar çok şaşırabilir. 19’lar tarikat ehlidirler. 19’un çok güçlü bir titreşimi mevcuttur.
19 bu kadar güçlüyken, kim takar Yalova Kaymakamı’nı, değil mi? 19 Mayıs kutlamalarını yasaklayanların isimlerini bilmiyorum. Hangi vali, hangi başkan? Atatürk gibi bizler için hayatını veren birinin annesine neden iftira atıldığını, karanlığa ve cehalete gömülmeye neden bu kadar meraklı olduğumuzu hiç anlamıyorum. 19’un titreşimiyle, tüm bunların üstesinden gelmeyi istiyorum.
