Ankh Sembolü
Karşıtların ikonografisinde sıklıkla kullanılmış olan, Yaşam ve ölümün anahtarı / Nefesini kullanmanın anahtarı olarak bilinen, aynı zamanda ölülerin dünyasına ve ezoterik sonsuzluğa giden kapıları da açtığına inanılan, dolayısı ile her şeyi bağlayan sihirli bir bağlantı olarak da görülmüş ANKH formu, Güneşi Ufukta temsil eder.
Çemberi Güneşi temsil eden bu haçın
yatay çubuğu, ufku ve
güneşin yolunu temsil eden dikey çubuğu da
ufkun üzerindeki yükselişi anlatıyor.
Evet güneşin ufukta taçlandığını anlatan Ankh
bir haç
ve Haç denilince de
bizler onun salt bir Hristiyan sembol
olduğunu düşünme yanılgısına girmemeliyiz.
Haç sembolü son derece karmaşıktır
ve tek başına çok çeşitli anlamlara sahiptir.
Ankh sembolü olarak
onu diğer dinlerde ve kültürlerde de
-özellikle antik Mısırda-
buluruz.
———–
Mısırda Nil’in Anahtarı olarak da anılır.
Kahire Üniversitesi’ne göre,
Ankh Mısır’daki Nil’in önemli rolünü temsil etmektedir
(şeklen de Nil’e benzetilir)
———-
İsis’in rahmininin
ve Osiris’in penisinin
bir kombinasyonu
olduğuna da inanılan
Ankh ‘ın
bu eril ve dişil sembolleri birleştirmesi
misyonu ile
Yer ve Gök’ün yakınlaşması noktasındaki duruşu
şaşırtıcı değildir.
———-
Ankh yeryüzündeki fiziksel hayatı,
sonsuz yaşamı,
yeraltı dünyasını,
ölümsüzlüğü
ve hatta reenkarnasyonu da sembolize edebilir.
Aynı zamanda bir ‘Hayat Ağacı’ formudur
ve bu nedenle de
Yer ve Gök birliğini temsil eder.
———-
Antik çağda
bir frekans modülatörü
olarak kullanılmış olabileceği
düşünülen sembolün
“Ayna”
anlamına geldiği
(El aynaları sıklıkla bu şekil kullanılarak oluşturulur),
ya da
“Boğa torasik omurları”nı
sembolize ettiğine dair
anlamlandırmalar da vardır.
———-
‘Su’ yun arındırıcı
ve hayat veren gücünün sembolü
olarak kullanılmasının yanında
(“ötesini” görme yeteneği),
Ankh’ın,
“sonsuzluğun anahtarı”,
“yeraltı dünyasının anahtarı”
olduğuna da inanılıyordu.
———-
Bazen de tapınak duvarlarına
kutsal koruma sağladıklarına inanılan
çok sayıda ankh çizilmiştir
———-
Kökenine dair
pek çok teori öne sürülmüş olan
bu Hiyeroglif Sembol
özellikle Mısırbilimciler için
hala bir gizem
olmaya devam etmektedir
ve tek bir hipotez dahi
yaygın olarak kabul edilmemekte…