Öneriler
Çok güzel öneriler var…
“Açık havada yürüyüş yapın”,” limonlu su için”, “mutluluk içinizde”, “içinizdeki çocuğu sevin”, “evrenle birsiniz” filan.
“Kendinizi büyük iradeye teslim edin”, “Allah de gerisini bırak”, “ne ki oluyor hayırlı olan odur”, “huzurda kalın”, ya da” bu da geçer yahu” gibi.
Ya da benimkiler de var, “sürekli arınmaya devam edin”, “zihni aşın”, “bedeni mutlu edin”, “neşeye odaklanın”, “seçimleriniz için çabaya devam edin” vs.
Hepsi çok iyi niyetli, bazı bağlamlarda ayrı ayrı, hepsi çok doğru, ama benimkiler hariç, hepsi naif.
Naif, çünkü sizi günlük hayatın paternlerinden kopmaya zorluyorlar.
İş-güç ve aile sorunları, sorumluluklar, park yerleri, kredi kartları, ya da çocukların gelecekleri yok bu paketlerde.
Öyle bir öğreti olmalı ki size, manastıra, tekkeye, ya da ashrama kapanmadan, günlük hayattan kopmadan, evinizde, huzur ve sükunet, ve son tahlilde neşe verebilmeli.
Öyle basit kuralları olmalı ki, kalabalık bir kaosta da uygulayabilmelisiniz.
Ve bütün pratikleri, hemen fayda sağlayıp, sizi günlük yaşamın yorgunluklarından arındırabilmeli.
Kadim öğretilere çok saygım var.
Onlar sessiz, insansız, toksinsiz, ve içinize döndüğünüz molalar öneriyorlar dinlenmek için.
Yorulun, ve sonra uygun bir ortamda her şeyden kopup dinlenin, sonra her şeye yeniden bağlanın diyorlar.
Ben de bazılarını uyguluyorum.
Ama mola ve teneffüslere bu kadar uzun zamanı olmayanlar için, şehrin tam göbeğinde, modern hayatın ve hatta sosyal medyanın zorunluluklarında, ya da günlük paternlerin kulvarlarında, evlerinin salonunda, insanların, huzur, sükunet, ve neşe içinde yaşamaya hakları da var.