felsefe taşı

Post-Truth Güvence

Post-Truth Güvence
Ekim 09
11:38 2018

Nasılsa bu sonsuz toleranssızlıkla eleştirdiğimiz kişiler yarın öbür gün yetkili makamlara gelirlerse, bize mevcut yetkililer gibi davranmazlar.

Başkan adaylarını davet eden TV kanallarının orantısız güç kullanma zorunluluğu sosyal medyada alay konusu oldu. “Millet kıraathaneleri”ni açınca ne olacak diye soramayan gazeteciler, “Endüstri 4.0”, “kamuda tasarruf”, “daha çok fabrika”, “daha çok kreş” diyen adayları projesizlikle eleştirdi. İşin ilginci bu yanlı tutumun bir “norm” gibi değerlendirilmesi (arzusu, talebi, beklentisi). Oysa böyle davranan medya mensuplarının kendi içlerinde kopan olası fırtınaları sadece kendileri değil herkes biliyor, tahmin edebiliyor. Umulur ki gün olur da devran dönerse medyayı bırakıp bir kenara çekilme nezaketini gösterirler.

Gündeme gelen “Endüstri 4.0” olgusu siyasi dünyayı güncele hiç değilse biraz olsun yaklaştırıyor. “Orada bir şey varmış” merakını kitlelerin zihninde uyandırıyor. Ne olduğu tam olarak anlaşılmasa da. Evet “orada” (yani kuyruğunu yakalamakla meşgul Türkiye’nin dışındaki dünyada) “Endüstri 4.0” diye bir şey var! On sene sonra, yirmi sene sonra işgücü yapılanmasını dramatik olarak değiştirmeye neden olabilecek bir şey! Türkiye neden konuya bu denli uzak? Ya çok daha ileri teknolojilerle (örn. Jüpiter’e yedinci kolonisini kurmak gibi) ya da daha farklı işlerle uğraşmakta (örn. borcam).

İktidar yanlısı söylemleri ile bilinen bir kadın gazeteci, her ne kadar “Endüstri 4.0” lafını kullanan adayı karşısına aldığında, belli ki bilgisizliğinden dolayı, ona karşı bir argüman getiremediyse de (konuyla ilgili temel kitabı o sırada hala okumakta olduğunu ifade etti) canlı yayından bir hafta kadar sonra sosyal medyadan gecikmiş eleştirisini yapmaktan geri kalmadı:

“Adayın söylediği o lafı tam bilmediği” yönündeki eleştirisine (zamanın ruhuna uygun, yani post-truth bir yanlış-ama-popüler bakış açısıyla değerlendirildiğinde) söylenecek bir söz bulunamaz. Çünkü bu (gerçek-ötesi, doğru-ötesi) bakış açısının bazı ön koşulları var. Bunlardan birisi de aynı tarafta olanlara sonsuz tolerans (yalan-doğru ne derse desinler gözünü kapat destek ver), karşı tarafta olanlara ise sonsuz toleranssızlık (bir virgül hatası bile yapsalar, onu bul eleştir)!

Ayrıca hayata bu genişlikte bakanların şöyle bir güvencesi de var anlaşılan: Nasılsa bu sonsuz toleranssızlıkla eleştirdiğimiz kişiler yarın öbür gün yetkili makamlara gelirlerse, bize mevcut yetkililer gibi davranmazlar. “Çünkü onlar …” diye başlayacak destek tümcesinin nasıl tamamlanacağını kendileri dahil herkes çok iyi biliyor çünkü. Hatta zaman zaman bu güvencenin zaafiyete uğrayabileceği olasılığına karşı bas bas bağırmıyor da değiller. “Sakın siz gerçeğin ötesine geçmeyin; gerçekleri eğip bükmeyin” mi demek istiyorlar?

Endüstri 4.0 Türkiye için olumlu sonuçlar üretecek bir gelişme olabilir mi? Bu soru ister istemez, yaşı tutanların zihninde bir çağrışım yapacaktır: 70lerin ünlü “ağır sanayi hamlesi” yapacaklarını söyleyen siyasetçileri! Bir kaç metreküp beton statüsünden öte geçmeyen fabrika temel atma törenleri. Oysa o sırada dünya Endüstri 3.0’a hazırlanıyordu. Yani bilgisayarlaşmaya, elektronikleşmeye. Endüstri 4.0’ın da başına benzer bir şey gelme olasılığı yüksek. Dünya elektrikli otomobile yatırım yaparken yaptıklarımıza bakınca. Ayrıca “İnsanlar layık oldukları biçimde yönetilir” diyen Montesquieu’yu (1689-1755) yanlışlayan çıkmadı daha.

1.717 kez okundu
Paylaş

İlginizi Çekebilir

  • İhtiyarlara Yer Yok!İhtiyarlara Yer Yok! İnternetin yararlı olduğunu da unutmamalı. Ondan sadece eğlence amacıyla istifade edenler için zor olsa da. Doğrusu internetin yararlı bir araç olduğunun giderek unutulması düşündürücü. […]
  • GreenpeaceGreenpeace Ne yemek istersiniz? Zehir mi alırsınız yoksa sağlıklı yemek mi? 4,54 milyar yıldır canlıları besleyen doğayı sadece 40-50 senede iflah olmayacak şekilde hakladık. Şimdi o çöplüğe […]
  • Ne oldu bize?Ne oldu bize? Bırakın doları moları... Ne oldu bize onu söyleyin... Ne zaman, neden sonra bu hale geldik biz? Çernobil'den ya da Fukuşima ışımasından sonra mı? İnsanlığımızdan bu kadar […]
  • Liberteryenizm ve MeritokrasiLiberteryenizm ve Meritokrasi “Sana “benim gibi düşün” demiyorum, sadece “düşün” diyorum...” Başlığı görüp kimsenin okumayabileceği bir yazı olabilir lakin mutlaka yazılmalı kanaatimce. Nedir bu Liberteryenizm ve […]

Sosyal Medyada Takip Edin

Üye Olun

Yazarlar

Kategoriler

Takvim

Kasım 2024
P S Ç P C C P
« Eyl    
 123
45678910
11121314151617
18192021222324
252627282930  

Arşivler