19 Mayıs
Her yıl 19 Mayıs tarihinde kutladığımız ve adına “Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” dediğimiz Bayramımız kutlu olsun! Biz, Anadolu Türkleri için büyük bir gün.!
NEDEN?
O gün, biz Anadolu Türkleri iki büyük savaşı başlattık; Bağımsızlık Savaşı ve Egemenlik Savaşı!
1- Evet, İtilaf Devletleri’nin işgaline karşı Türk Kurtuluş Savaşı’nın başladığı gündür 19 Mayıs 1919,
2- Evet, “Egemenliğin Millete ait olduğunun da” ifade edildiği ilk gündür 19 Mayıs 1919.
Egemenlik artık Sarayın değildir!
Yıl 2012, “Mayıs ayında havanın soğuk olacağı ve bu açıdan öğrencilere ve vatandaşlara yük olmaması” gerekçesiyle başkent Ankara dışındaki illerde, 19 Mayıs’ın stadyumlarda kutlanması, Milli Eğitim Bakanlığı Orta Öğretim Genel Müdürlüğü’nce okullara gönderilen bir yazıyla engellenmiştir!
Bu karar Cumhuriyetçi kesimin büyük tepkisiyle karşılaşmıştır. Bu konuda T.C. vatandaşı Alper AYHAN tarafından bir dava açılmış ve dava kazanılmıştır.
19 MAYIS’LA İLGİLİ BİR ANEKDOT;
10 Kasım 1936 tarihinde Cumhurbaşkanlığı özel kalem müdürlüğüne, Dışişleri Bakanlığından bir yazı gelir. Yazı şöyledir:
“10/11/1936
Türkiye Cumhuriyeti Hariciye Vekaleti
Protokol Dairesi Şefliği
U. No: 21081
H. No: 177
Riyaseti Cumhur Umumi Katipliğine:
İngiltere Maslahatgüzarı Mösyö Morgan Vekaletimize müracaat ederek Reisicumhurumuzun yevmi veladeti münasebetiyle İngiltere Kralı 8. Edward tarafından hususi ve samimi bir tebrik telgrafı çekileceğini söylemiş ve Atatürk’ün doğum tarihinin bildirilmesini rica etmiştir.
Keyfiyeti arz eder ve İngiltere Büyükelçiliği’nce talep edilen malumat tensip buyurulduğu takdirde iş’arına müsaadelerinizi rica ederim.
Hariciye Vekili Y. Türkgeldi.”
Atatürk, bunun üzerine bir süre düşünür. Kendisinin doğum gününü bilmediğini ama annesinin bir ilkbahar günü doğduğunu söylediğini hatırlar. Biraz bekledikten sonra birden Hasan Rıza Soyak’a şöyle der:
“Bu bir 19 Mayıs günü niçin olmasın?”.
Bunun üzerine Hariciye Vekaleti’ne 12/11/1936 tarihli şöyle bir yazı gönderilir:
“Reisicumhur Atatürk’ün 19 Mayıs 1881 tarihinde doğmuş olduğunu arz ederim.”
Hasan Rıza Soyak”