Ben Ben’im!
Anaokulunda, doğum günümde o zamanki tek kanallı televizyonda kaydı yayınlanan temsilde, Yedi Cüceler’i oynarken Bilgin Dede’ydim.
İlkokul okuma bayramında, ebeveynlere çocuklara nasıl davranmaları gerektiğini anlattım.
Saint-Joseph’te Kibarlık Budalası’nı Fransızca oynarken, maitre de philosophie (felsefe üstadı) rolündeydim.
Dört yaşında çekilmiş bir resmim var, o zaman çocukların bir odaya kapatıldığı aile toplantıları zamanı.
Hepsini yere yatırmışım, “şimdi sizi hipnotize ediyorum, ve uzaya götürüyorum” demişim.
Bunu büyüdüğümde farklı bir çerçevede yaptım.
Ama bunların roller olduğunu anlamam yüzünden mi, eski hayatlardan mı, ya da başka bir şeyden mi, anlatan, ya da sevdiğim tabirle kolaylaştırıcı olmak nedeniyle, üstüme yapışan hiçbir mecburiyeti asla kabul etmedim.
Danışanlara ve öğrencilere hep saygım var, ve aklımın, bilgimin, sezgimin yettiğiyle, onlar istediği sürece, ben de hep varım.
Hep yaşadıklarımı öğrettim, yaşamadığım hiçbir yaşam önerim de olmadı.
Yine de ben benim.
Yerel ve güncelden bağımsız ve bütün bu sınırlardan özgür olmak için çalışıyorum.
Hem de her gün, ve çok çalışıyorum.
Ahlak, norm ve standartlar, kültür, zamanın ruhu, ya da her nelerse, bütün kollektif değerler dağarcıklarından, zihnimi hep aşarak, ruhumun evrensel ve bireysel seçimlerine yürüyorum.
Biliyor, ya da anlatabiliyor olmak, bu mücadeleyi zorlaştırıyor.
Başta yakınlarınız, sevdikleriniz, sonra herkes, sizden ortalamayı umuyorken, sizin ortalamayı yükseltme çabanızı da, bunun tek yolu olarak, kendinizi ve diğer herkesi yükseltmenizin gereğini de anlamayabiliyorlar.
Özeti şu.
Ben sadece Bilgin Dede, maitre de philosophie, ya da insanları astral seyahatlere çıkarabilen kimliklerim değilim.
Bunlar bu hayatın rolleri, ve kabul ettiğim aktörlükler.
Benden bu rollere ait beklentileri olanlar varsa, beni rollerim zannedenler varsa, beni kategorize etmesinler.
İmaj için yaşamayı çoktan bıraktım, ve mış gibi yapmanın yüklerinden kurtuldum.
Ben daha birçok başka benlerimin içinde, keyifli ve neşeli yaşıyorum ve yaşayacağım.
Siz de öyle yapın…