Dünya Benzeri Gezegenler
Vatandaş sen halen “evren insan için yaratılmıştır” egosantirik fikrinde ısrarcı olmaya devam et! Ama bi zahmet kentilyon ne demekmiş onu öğren boş bir zamanında (Konu; içinde bulunduğumuz evren. Hawkins’in paralel evrenleri konusuna da henüz değinmedik):
… bu verilere göre, gözlemlenebilir evrende yaklaşık 700 kentilyon (10 üzeri 18) Dünya benzeri gezegen var ve bu gezegenler, Dünya’dan ortalama birkaç milyar yıl daha yaşlı…
http://www.bilimkurgukulubu.com/genel/bilim-teknoloji/dunya-benzeri-gezegenler-evrende-ne-kadar-yaygin/
Bildiğimiz kadarıyla, evrende yaşamın geliştiği tek bir yer var: Dünya. Bu gerçek, iki noktaya işaret ediyor olabilir: Dünya’nın gerçekten de eşsiz olduğuna ya da bizim cahilliğimize… Bu nedenle, evrende Dünya benzeri ne kadar gezegen olduğunu hesaplamak için bir grup bilim insanı güçlü bir bilgisayar simülasyonu hazırladı; bu simülasyon, Büyük Patlama’dan bugüne kadar meydana gelen gezegen oluşumlarını inceliyordu.
Uppsala Üniversitesi’nden astronom Erik Zackrisson ve arkadaşları, simülasyonda bazı olağandışı veriler kaydetti. Bu verilere göre, gözlemlenebilir evrende yaklaşık 700 kentilyon(10 üzeri 18) Dünya benzeri gezegen var ve bu gezegenler, Dünya’dan ortalama birkaç milyar yıl daha yaşlı. Dahası bu gezegenlerin çoğu Samanyolu Galaksisi gibi spiral galaksilerde yer almıyor; 4’te 3’ü, ağır elementlerce daha zengin (gezegenlerin ham maddesi) ve daha yaşlı yıldızlara sahip büyük küresel (eliptik) galaksilerde bulunuyor.
Evrende benzer sayıda küresel galaksi ve spiral galaksi bulunduğundan, her birinde benzer sayıda yaşanabilir gezegen bulmayı bekleyebilirsiniz ama Astrophysical Journal’da yayımlanan (Arxiv’de mevcut) söz konusu makale, aksini iddia ediyor.
İstatistiksel olarak incelersek; Kopernik Prensibi’ne (Dünya evrenimizin merkezinde değil, biz evrende özel bir yere sahip değiliz.) aykırı olarak, Dünya’nın Samanyolu Galaksisi’nde oluşması aslında biraz sıra dışı sayılır. Baş araştırmacı Erik Zackrisson, Scientific American’a şöyle konuştu:
“Ne zaman olağandışı bir şey keşfederseniz bilin ki iki olasılık vardır: Ya çok olası olmayan kozmik bir oyunun bir sonucuyuz ya da kozmik oyunun nasıl işlediğini anlamıyoruz.”
Simülasyon her ne kadar önemli sonuçlar verse de, her şeyi bilemez. Araştırmacılar bu modeli, galaksimizdeki gözlemlenebilen gezegenlere dayandırmış. Evreni simüle etmek için çeşitli kozmolojik parametreleri, galaksi evrim modellerini, yıldızların nasıl ve ne zaman oluştuğu bilgisini kullanmış; ancak tüm bu bilgiler pek çok belirsizliğe sahip.
Bu bilgiler ışığında araştırmacılar, elde ettikleri sonuçların ufak bir hata payıyla bile olsa doğruluğundan emin. Karasal gezegenler keşfedildikçe bu sonuçların ne doğrultuda değişeceğini görmek de enteresan olacak gibi…