3 Fidan
5 mayıs gündüz vakti evlerde bir telaş olur, akşam dileklerini sarıp, bağlayıp gül ağaçlarının altına bırakırlar. Bayramdır bahar gelmiştir.
İşte aynı gün 5 mayıs günü bazı binalarda bir takım zerzevat oturup 6 mayısı bekler. Çünkü o adiler gül ağacının altına bir şey bağlamaz. Onların tek dileği sabah olmasıdır. 6 mayısta tüm hırslarıyla 3 gül fidanının boğazına ip geçirir…
3 fidanı boğar
3 fidanın hayatını söndürür.
Deniz Gezmiş
Hüseyin İnan
Yusuf Aslan
İşte o 3 fidandan Deniz Gezmiş’in yazdığı şiir..
Yenilmişsem
Elim kolum bağlı
Boynumda yağlı ip
Gelip dayanmışsam
darağacına
Dudaklarımda yarın
Gözlerim yarınlarda
Unutmak mı gerek seni?
Kapılar kapalı
Tutulmuşsa gece
kapkara yollar
Sıcacık bir sevgi
sunmayacak mıyım
insanlara?
Bakmayacak mıyım yarınlara
Seslenmeyecek miyim
insanlara?”
Ulan şiir yazan adamdan kötü adam olur mu?
Can Yücel usta Mare Nostrum şiirinde ne güzel yazar
En uzun koşuysa elbet
Türkiye’de de Devrim
O, onun en güzel yüz metresini koştu
En sekmez luverin namlusundan fırlayarak …
En hızlısıydı hepimizin,
En önce göğüsledi ipi…
Acıyorsam sana anam avradım olsun
Ama aşk olsun sana çocuk, aşk olsun…
Evet aşk oldu. Ölümsüz bir aşk. O günden sonra daha çok sevildiler onlar. Üç bereketli başak oldular her baharda anıla anıla ürün verdiler.
Melih Cevdet Anday’ın şiiriyle
üç arkadaş
üç yoldaş
üç bereketli başak
salıverilimiş üç güvercin
annemin sütü gibi ak
seher yelince berrak…
Şimdi açın Ahmet Kaya ‘yı Mahur Besteyi dinleyin, gözlerinizin önüne önce o 3 gül fidanını sonra o adi kararı verenleri getirin…
https://youtu.be/EVwYvmoG8Ms
Attila İlhan usta o nasıl bir şiir öyle…
Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız
O mahur beste çalar Müjgan’la ben ağlaşırız
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız
O mahur beste çalar Müjgan’la ben ağlaşırız
Bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı
Güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı
Hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı
Gittiler akşam olmadan ortalık karardı
Bitmez sazların özlemi daha sonra daha sonra
Sonranın bilinmezliği bir boyut katar ki onlara
Simsiyah bir teselli olur belki kalanlara
Geceler uzar hazırlık sonbahara
Evet bir acı idam 6 mayıs 1972 de 3 fidanı boğar.
Eğer okumadıysanız lütfen Erdal Öz ” Gülünün solduğu akşam ” okuyun.
Tüm dünyada farklı kültürlerde kutlanan hıdırellezde insanların dilekleri vardı gül ağacına bıraktıkları, onların tek dileği tam bağımsız bir Türkiye olmaktı.
Deniz Gezmiş’in savunmasından son bölümüyle bu yazımı sonlandırıyorum.
Türkiye’nin bağımsızlığından başka bir şey istemedim. Ve bu sebeple Amerikan emperyalizmine ve işbirlikçilerine karşı mücadele verdik. Bundan dolayı da ölümden korkmuyoruz. Onu ancak işbirlikçiler düşünsün. Ve ancak onlar kendi canının telaşına düşsün. Ve ben 24 yaşındayken kendimi Türkiye’nin bağımsızlığına armağan etmekten onur duyuyorum. Bu bağımsızlık düşüncesini mezara kadar götüreceğiz.