felsefe taşı

SARMAL…

SARMAL…
Ekim 05
12:32 2020

Yeteri kadar içmiştim
Günün ağırlığı üzerime çökmüştü
Son bir gayretle kalkmaya çalıştım.
Olmadı.
Masaya tüm ağırlığımı verip
Bir kez daha denedim.
Günün ağırlığı ve benim ağırlığım fazla gelmişti masaya.
Bir bacağı kırılırken
Beraber düştük yere
Canım yanıyordu kolum kırılmıştı.
Kolu, bacağı kırık derler yaa
Ondan olmuştuk.
Sarıldım masaya
Ağladım avazım çıktığı kadar bağırarak.
Ata sarılıp ağlayan Nietzsche geldi aklıma.
Sonra aklımda gitti gibi geldi.
Güldüm
Böyle buyurdu RAKI dedim.
İnsanca pek insanca baktım etrafa
İyinin ve kötünün ötesinde
Putların alacakaranlığını gördüm.
Nietzsche olsaydı karanlığın üstüne giderdi.
Kalktım,
Yürüdüm.
Kişi nasıl kendisi olur
Onu bulmaya doğru yürüdüm.
Tam 3 defa okudu adamın cebinden çıkan kağıdı. Kaldırımda kusmuklar içinde yatarken bulmuştu adamı. Önce yaşamıyor zannetmiş sonra adamın ecce homo, ecce homo diyerek sayıkladığını duymuş hemen bir taksiye atarak hastaneye getirmişti.
Bir votka daha doldurdu ve tam 2 gündür hastanede olan adamın notlarına tekrar döndü. Odanın sessizliği o kadar korkutucu bir hal almıştı ki kalktı bir plak seçti. Fikret Kızılok ” Yana yana”
Bir sigara sardı.
Düşündü bir insan nasıl böyle bir hale gelebilir. Yazdıklarına döndü. Eğer hep böyle şeyler yazıyorsa hepsini okumak isterdi.
Plakta Bir harmanım bu akşam çalıyordu.
Günüm yok güneşim yok
Uykum yok düşlerim yok
Kın olmuş susuyorum
Bir tek sırdaşım yok
Çektiğim acıların demindeyim bu akşam
Pişman desem değilim
Bir harmanım bu akşam…
Bir dikişte votkasını bitirdi. Bir votka daha koydu. Canı çok sıkılmıştı. Daha geçen ay işinii ve ailesini kaybetmiş intiharın eşiğinden dönmüştü. Adamı düşündü.
Plak dönüyordu
Her gecenin sabahı
Her kışın bir baharı
Her şeyin bir zamanı
Benim dermanım yok
Sorum yok soranım yok
Yolum yok yordamım yok
Bir çıkmaz sevdadayım
Çekip vuranım yok..
Başı dönüyordu..
Adamı düşündü
Kaybettiklerini düşündü
İntiharı düşündü
Terasa çıktı
15.kattan kendini boşluğa bıraktı.
Sabah hastanede adam kendine geldi. Doktorlar yapılan tetkik ve sohbetler sonrasında kötü bir şey olmadığına kanaat getirip adamı bırakmayı düşündüler.
Adam kendisini kimin getirdiğini öğrendi. Teşekkür etmek için adrese doğru gitti…
Eee bu kadar mı yani? Saçma bir şiir yazan adam, onu kurtaran birisi. Sonra bir parçanın sözleri ile kısa olmasın hikaye diye devam et, adam ölsün diğeri kurtulsun…
Bak kıramayacağım bir abim rica etti, bir kaç yazını okumamı istedi. Açık konuşayım bu ve benzeri hikayelerden bir halt olmaz. Allah bilir böyle saçma sapan bir sürü yazı var sende kitap falan çıkaracağının hayallerini kuruyorsun işine gücüne bak, yazarlık gömleği sana çok büyük. .
Kaldım öylece. Elimde bir silah olsa beynine sıkardım hayvan herifin. Gömlek büyükmüş, bi halt olmazmış. Koduğumun çocuğu.
– Levent, Levent yaa duymuyor musun yemek yiyeceğiz. Daldın yine. Yine yazı yazdın birde yazının içine girip yaşadın değil mi? Azıcık gerçekçi ol artık.
Yemekte ne var?
– Allah ne verdiyse.
Yaa çocukluğumdan beri hep Alah ne verdiyse.. Yaptığınız yemeği söyleseniz ölürsünüz sanki. Hem Allah bu kadar kişiye ne versin günde 3 öğün. Güç mü yeter buna.
– Yok gerçekten Levent sen iyice şuursuzlaştın. Bereketi kalmadı evin.
Bir gün evet bir gün çıkaracağım bu kitabı, hiçbir şey yapamazsam her gün hikaye, şiir çoğaltıp posta kutularına atacağım. Yumruğumu sehpaya öyle bir vurdum ki 25 yıllık sehpanın ayağı kırıldı.
Böyle buyurdu Yumruk
Yaşamak için bir nedeni olan herkes, her sıkıntının üstesinden gelebilir.. Nietzsche
Hatta ulan hayat sana yine Nietzsche den sesleniyorum.
Gerçeklikten ölmemek için, sanatımız var.

1.266 kez okundu
Paylaş

İlginizi Çekebilir

  • Şeb-iArus’tan ne öğrenebiliriz?Şeb-iArus’tan ne öğrenebiliriz? 17 Aralık 2019 Salı günü Hz. Mevlana’nın Hakk’a yürüyüşünden 746 yıl sonra kendisini ve tüm dünyayı etkileyen yaşam felsefesini andık. İşte böyle bir şey, gönüllere nüfuz eden büyük bir […]
  • GERÇEK DEĞİL SİMÜLASYON(MUY)UZ !GERÇEK DEĞİL SİMÜLASYON(MUY)UZ ! Acaba insanoğlu, internet ile, dijitalleşme ile kendinden önceki değil de kendinden sonraki uygarlıkların nasıl bir şey (olacağını değil) “olduğunu” mu anlamaya çalışıyor? Liseden […]
  • KopenhagKopenhag Sevgili Tuğrul Şavkay, Galatasaray Lisesi’ nden sınıf arkadaşımdı ve yazılarında yemekten çok yaşam dersi verirdi. Bu yazımdan itibaren ben de Sevgili Tuğrul’ un anısına yazılarımın […]
  • İnsan Uygarlığı ve Bilgi Aktarmanın İncelikleriİnsan Uygarlığı ve Bilgi Aktarmanın İncelikleri Michelangelo'nun Adem'in Yaratılışı Resmindeki Sır Eğer evinizde bir evcil arkadaş besliyorsanız, onlarında duyguları olduğu ve düşünebildiklerini yakından deneyimlemiş olabilirsiniz. […]

Sosyal Medyada Takip Edin

Üye Olun

Yazarlar

Kategoriler

Takvim

Kasım 2024
P S Ç P C C P
« Eyl    
 123
45678910
11121314151617
18192021222324
252627282930  

Arşivler