BABİL KULESİ’nin 2021 yılında bizlere mesajı
Yepyeni bir yıla BABİL KULESİ’nin yıkılışı hikayesi üstüne düşünerek başlayalım. 2021 yılının ilk hikayesi olarak Babil Kulesi’ni seçmemin sebebi modern medeniyetimizin bir teknolojik, sosyolojik, kültürel dönüşümün kavşağında olması ve bu kırılımın en temelinde insanın kendinden daha yeni ve bilinçli yeni bir insan 2.0, insanlık 2.0 çıkarma arefesinde olmasıdır.
Kardeshev endeksine göre Tip 1 diye tabir edilen yaşadığı dünyayı bozmadan ve tüketmeden o gezegenin enerjisini kullabilen insan olmamıza Micho Kaku’ya göre 100 yıl var. Bu aşamaya Sapiens bilinci ile gelmek pek de mümkün değil. İşte bu yüzden ayırt etmeyen ama birleştiren, savaşmayan ama birlik olan, ayırt etmeyen ama tamamlayan, kendine saklamayan ama paylaşan, bencil değil bütünün hayrına hizmet eden, korkudan değil sevgiden beslenen bir yeni insanlık realitesine ihtiyacımız var. Ben’den Biz’e geçme vakti geldi.
Mitoslardan logosa geçtik 2500 sene önce ege kıyılarında filizlenen modern felsefe ile…
Logostan bilime geçtik 600 sene önce Orta Doğu’da filizlenen fikir ve inanç rönesansının Floransa’da bilim rönesansına dönüşmesiyle…
Endüstriyelleşme çağına geçtik 200 yıl önce buhar gücünü arkasına alan İngiltere ile…
ve işte o gün ekonomik kölelik düzeninin de temelleri atıldı ta ki internet dünyayı bir global köye dönüştürene dek.
Ancak her şeyin ilahı zıtlıklara dayalı vücut bulduğu evrende globalleşen dünya önce ingiltere ve sonra Amerika ile global imparatorlukların tüm dünyayı saran güç mücadelesi ve kontrol çabalarına şahit oldu.
İşte bu vesileyle önce altın standardı 1971’de sonlandırıldı ve global hegemonya hedeflerine kaynak sağlamak için sınırsız para basmanın önü açıldı. Hız, haz, tüketim sarmalına bilinçsizce köle edilen insanlar maddesel emanetlere aşık olarak uykuya daldırılırken, oluşturulan maddi güç bütünün ve tüm insanlığın hayrına olmayan şekillerde dengesizce kullanıldı.
İşte bu yüzden,
2001 ekonomik krizi bir ahlak krizidir…
keza 2008 açgözlülüğün krizidir…
2020 krizi ise sınırsız para basılarak büyüyen mali balonun patlamadan önceki çıtırdamaları.
Son 500 yılda bilim yükselirken, dünyamızda maneviyat düşüşe geçti…
Akıl baskın çıkarken kalp ve ruh unutuldu…
Görünmeyen görünene kurban edildi…
Adap, edep ve ahlak, popüler kültürün gölgelerine mahkum edildi…
Ego coşarken, bilinç hakir görüldü…
Kazanç için refah ve huzurdan vazgeçildi…
Elitlerin kalkınması için dünya insanları kaldıraç yapıldı…
Sadece büyümek uğruna başarılı olmak maddesel kazançlara hapsedildi…
Tüketmek kaynakların aşırı tüketimine indirgenirken, dünyada kaynak bulamayanlar sefelate bırakıldı…
İşte bu yüzden artık Homo-Sapiens’in bildiğini bilen insandan kendini bilen insana, yani Homo-Noeticus’a geçişi planlar üstünde plan yapanlar tarafından başlatılmıştır. Bu daha üst bilince sahip bir insanlık realitesinin doğumudur ve her doğum sancılarla olur.
İşte bu yüzden Babil Kulesininn yıkılış hikayesi gibi insanların ve insanlığın iyiliği, hayrı, güzelliği, refahı, mutluluğu ve huzuruna hizmet etmeyen şeylerin daha iyiye, güzele kendini bırakma zamanı gelmiştir.