Öğretmenim Aşı!
Öğretmenini seven, aşı olur! Çünkü aşı da bir öğretmendir. Bağışıklık sistemimizin!
Yeni aşılar tozu dumana kattı geliyor. Aşı karşıtları belki de farkında olmadan eleştirdikleri şeyi yapıyor. Ne diyorlar? Aşılar (güya) insanların sağlığını bozmak, onları kontrol altında tutmak hatta erkenden öldürmek için yapılıyor. Çip, uzaktan kumanda. Peki bunların peşinden gidip aşı olmayanlara (er ya da geç) ne olacak? Sağlıkları bozulacak, erkenden ölecekler!
Önce biraz matematik. Bill Gates pandemi çıktığında aşı işlerine bir milyar dolar yatıracağını açıklamış ve eklemişti: “Bunun yüzde sekseninin boşa gideceğini biliyorum”. Komplo teorisyenlerinin dediği doğruysa Gates dünya nüfusunu azaltmak için milyar doları gözden çıkarmış. Şimdi bir de “karşıtlar projesi”nin maliyetini hesaplayalım.
Aşı karşıtı propagandanın maya tutacağı (gelişmemişlikte) yüz tane ülkeye-bölgeye odaklanılsa. Her ülkede kitleleri yönlendirebilecek uyuzlukta onar tane kalemşör belirlense ve bunlar ayda beş bin dolarlık maaşla (kendilerine bile fark ettirilmeden) motive edilse (maaş alanlar patronun parayı nereden bulduğunu pek sorgulamaz). Bunların bir yıllık maliyeti ne kadar olurdu? Beş bin dolar çarpı on iki ay çarpı on kişi çarpı yüz ülke eşittir 60 milyon dolar! Görüyorum ve ülke sayısını yüz elliye çıkarıyorum. 90 milyon dolar. Hadi yuvarlak hesap 100 milyon dolar olsun!
Şimdi Bill Gates dünyanın en zengin insanlarından. Matematiği iyi bilen biridir herhalde. Milyar dolara aşıya yatırım yapmaktansa aynı paraya yüz elli ülkede on sene boyunca bu kalemşörleri destekleyerek de aynı sonuca ulaşabilirdi. Üstelik bu sayede adı bu tür komplo teorileriyle de anılmaz; kafası rahat olurdu! (Aşı karşıtı propaganda yapanların arkasındaki kişi Bill Gates’tir diyen var mı bugün?)
Gelelim yeni kuşak aşıların risk oluşturup oluşturmadığına. Eski kuşak aşılar bugüne dek insan vücuduna “eski veri” pompalarken yenileri “yazılım kodu” ya da “komut seti” gönderecek şekilde geliştirilmiş. Buradaki icat şapka çıkarılacak türde müthiş bir sıçramadır. Eski kuşak aşılarla vücuda zerk edilen veri, üstünde geçerli kimlik belgesi olmayan şüpheli şahıs gibi ortalıkta dolaşır ve kısa sürede vücudun emniyet kuvvetlerine (bağışıklık sistemi) yakalanır. Eski veri oldukları için yakalanana dek vücuda zarar veremez! Vücuda doğal yollardan giriş yapan aynı türden (ama taze-yeni) veri (virüs) emniyet kuvvetlerine anında yakalanır (çünkü artık kimlikleri bilinmektedir). Böylece hasta olmayız! Yani aşı aslında öğretmenlik yapmaktadır!
Peki yeni kuşak aşı ne yapıyor? O da öğretmenlik yapıyor. Öğretme şekli farklı. Vücuda gönderdiği program kodu ile vücudun bazı hücrelerine emir veriyor: “Hop hop hop; değiş tonton”! O emirlere riayet eden hücreler değiştiğinde ortaya çıkan sonuç emniyet kuvvetlerini harekete geçiriyor. Yabancı var! Hemen üstesinden geliyorlar. Sonra vücuda korona bulaştığında bir de bakıyoruz ki bağışıklık sistemi vakit kaybetmeden bunları da ortadan kaldırmış. Çünkü yeni kuşak aşının emirleriyle dönüşen hücre meğer kovid-19 virüsü kılığına girmiş. Aşı bağışıklık sistemine eğitim vermiş: Şu tür şapkalıları yok et! Peki aşının içinde başka kodlar zerk edilirse? Teoride olur, pratikte olmaz. Neden olmaz? Çok masraf çıkarır da ondan! İki sosyal medya mesajıyla yapılacak şey için neden milyonlarca dolar harcasınlar!