felsefe taşı

“Metaverse” çok duyacağımız bir terim olacak…

Metaverse, aslında yeni bir kavram değil. Kısaca metaverse dijital, değiştirebilir ve sanal gerçeklik (VR) gözlükleriyle etkileşime girilebilen evrenler silsilesidir. Popülarite kazanmasını ise eski adı Facebook olan Meta’ya borçlu. Facebook, önce metaverse alanında 10 bin kişiyi işe alacağını daha sonra ise ana şirketinin adını Meta’ya çevirdiğini duyurdu. Facebook’un bu hamlesi sektöre aşina kimseler için şaşırtıcı değildi, zira Facebook’un sanal gerçeklikle olan hikayesi Temmuz 2014’e dayanıyor.

Günümüzde ‘yeni nesil internet’ olarak da adlandırılan metaverse, kendi dünyamız dışında da istediğimiz karakter yerine geçebileceğimiz, evimizden dışarı çıkmadan dünyanın her noktasını gezebileceğimiz hatta sanal ortamda zaman yolculuğu bile yapabileceğimiz bir teknoloji. Yeni doğan her nesli, hedef kitlesi olarak gören bu sanal evren, yakın gelecekte birçok sektörü etkisi altına alırken bazı sektörleri de yok edecek. Reklamcılık sektörünü de etkisi altına alacağı sektörlerden biri olmasını bekleniyor, hatta bu alanda çalışmalar başladı bile. Tamamen dijital ve sanal bir evren olan metaverse, yeni birçok reklam alanıyla marka ve reklamverenlere de ev sahipliği yapıyor. Reklamcılar ve ajanslar için metaverse; ürünleri, hizmetleri ve markaları tanıtmak için bir dizi yeni fırsat sağlarken bunlardan en belirgin olanı, tıpkı gerçek dünyada yaptığımız gibi, metaverse’teki reklam alanlarından yararlanmak. Metaverse’ün markalar adına kullanılabilir olması için reklamlarını ellerinden geldiğince doğal bir şekilde entegre etmeleri gerekiyor. Birçok marka bu ucu bucağı olmayan evrene ilk adımı attı bile. Bunun en büyük sebebi ise erişilebilirlik. Metaverse evreninde verilen herhangi bir reklam, geri kalan tüm reklamcılık alanlarından çok daha fazla kişiye hitap edebiliyor. Bu evren içerisinde markalar bilinirliklerini artırmaya yönelik birçok reklam alanına sahip olmakla birlikte tüketicilerini alışveriş yapmaya teşvik edici sanal mağazalar da kurabilecekler. Dünya üzerinde milyonlarca insan artık marka aktivasyonu içeren oyunlar oynuyor. Dolayısıyla markalar ve reklamverenler için milyonlarca aktif kullanıcısı olan bir platformda reklam vermek, bu platformda bir sanal mağaza açmak herhangi bir dış mekan billboard’unda reklam vermekten ya da fiziksel bir mağaza açmaktan daha mantıklı hale geliyor.
Warner Bros., Hyundai ve Gucci gibi markalar kendi sanal dünyalarını kurdular; Coca-Cola, Anheuser-Busch ve Crockpot, kendi NFT’lerini satarak Metaverse’e ayak basıyorlar. Sephora, Nike ve HBO, Artırılmış Gerçeklik (AR) ve Sanal Gerçeklik (VR) teknolojilerini kullanarak kullanıcılarına fütüristik bir deneyim sunuyorlar. Facebook ise o kadar mest olmuş durumda ki, sosyal medya devi önümüzdeki beş yıl içinde bir Metaverse şirketi olmak için 10 milyar dolar harcamayı planlıyor. Metaverse evrenlerinin şimdiden para birimleri kripto borsalarında alım satıma açıldı bile.

Bu denli büyüklükteki firmaların bu denli büyük yatırımlarının en büyük sebebi ise erişilebilirlik. Metaverse evreninde verilen herhangi bir reklam, geri kalan tüm reklamcılık alanlarından çok daha fazla kişiye hitap edebiliyor. Kullanıcıların oyunlarda rekabet edebilecekleri, işbirliği yapabilecekleri ve kendi oyunlarını oluşturabilecekleri oyun platformları Roblox, Fortnite ve Minecraft bu kategoriye giriyor. Roblox örneği gibi, yarısı 13 yaşın altında olan 200 milyondan fazla aylık aktif kullanıcısı olan bir sanal platforma reklam vermek, New York ya da İstanbul gibi büyük şehirlerde billboard kiralamaktan çok daha uygun ve mantıklı bir hareket. Dünya üzerinde milyonlarca insan artık marka aktivasyonu içeren yüz binlerce oyun oynuyor.

Metaverse’e herkesten önce adapte olabilecek markalar çok şanslı bir konumda olacak. Bildiğiniz üzere bu kavram henüz çok yeni ve binlerce insan çalıştıran firmaların bu evreni kucaklaması da oldukça zaman ve adaptasyon süreci alacaktır. Hızlı bir şekilde bu adaptasyonu sağlayabilenler ise ön koltukan yerini ayırtmış olacak. Adaptasyon süreci dışında bu evreninin sınırlarını aştıkça zorluklar ortaya çıkacak ve önceden tahmin edilmesi zor bir düzen bizi bekliyor olacak. Halihazırda birçok global ve öncü şirket, başta lüks giyim sektörü şirketleri olmak üzere diğer pek çok sektör de, sürdürülebilir marka deneyimi oluşturmak için var olan bir kitleye metaverse içinde denemeler yapmaya başladı. Özellikle reklam alanında markalara verilebilecek en önemli tavsiye ise; reklamları tüketici deneyimini bozmayacak şekilde platforma entegre etmek olacaktır. Markalar, değişen trendler içerisinde müşteri talebine gerçek zamanlı olarak yanıt vermek üzere içeriği sorunsuz bir şekilde güncelleme kabiliyetine sahip olmalı.

Peki, bu geçiş nasıl olacak? Hollywood’un Rip MediaGroup CEO’su MauryRogow, bu geçişte, tıpkı e-ticaretin ilk günlerinde olduğu gibi, markaların ve perakendecilerin büyük bir zorlukla karşı karşıya olduğunu söylüyor. Metaverse pazarlamanın satışları, tanınırlığı ve müşteri katılımını artırması için, tüketicilerin önemli bir yüzdesinin sunduğu deneyime fiilen katılması gerekecek. Bunun olması için, Rogow iki şeyin olması gerektiğini vurguluyor: Halkın metaverse’nin satın almanın geleceğini nasıl etkileyeceği konusunda eğitilmesi ve işletmelerin bir sonraki hikaye anlatımı düzeyine hazırlanması.

Kaynakça:
https://www.bloomberght.com/yorum/dr-aytunc-yildizli/2291569-nedir-bu-metaverse
https://www.bloomberght.com/yorum/dr-soner-canko/2294293-facebook-nereye-kosuyor
https://pazarlamasyon.com/2022-pazarlama-ve-iletisim-trendleri-teknoloji-insan-odaklilik-ve-samimiyetle-harmanlanacak