felsefe taşı

Seçimler ve İnsanlık

Seçimler ve İnsanlık
Şubat 23
10:01 2022

Yaptığımız seçimler geleceğimizi önemli ölçüde etkileyebilir. Bu konuda insanların özgür iradesine güvenmek ise beklenmedik sonuçlar doğurabilir. Zira eğitilmemiş bir irade kolayca etkilenebilir. Basit sebep sonuç ilişkilerini kuramayan insanlar olabilir. Örneğin, buz ince ise gölün üzerinde yürümek tehlikelidir. Ancak buzun kalınlığı kolayca göz ardı edilebilecek bir konudur. Kazalar hep böyle göz ardı etmeler yüzünden gerçekleşir. Beyin algıladığı ve çevresinde gerçekleşen her şeyi dikkate alabilecek işlem gücüne sahip değildir. Bu nedenle pek çok şeyi göz ardı edebilir. Bazen dikkatimizden kaçan, yola atlayan bir küçük çocuk ya da yaklaşan bir tren olabilir. Bu kabul edilmesi gereken ve yapılan işin niteliğine göre her zaman uyanık olmayı gerektiren bir durumdur. Kimi zaman önemsiz kimi zaman da hayati sonuçların ortaya çıkması yapısal bir problemimizdir. Sadece insanlarda değil hayvanlarda da durum aynıdır. Çok susadığı için timsah dolu bir su birikintisine yaklaşan hayvan gibi. Yakalanma ihtimali kolayca göz ardı edilebilir.

Adalet ve hukuk gibi kavramlar doğamızda yoktur. Doğamızda ağırlıklı olarak, hayatta kalmak ve neslimizi sürdürmek vardır. Küçük insan topluluklarında bu çok önemli değildir. Birlikte hayatta kalmak ve üremek kolaydır. Güçlü iseniz gruptaki gıcık kaptığınız ferdi punduna getirip öldürürsünüz. Kimse sizi yargılayıp cezalandıramaz. Sıradaki şanssız olmayı kim ister ki? İnsan toplulukları büyüse de temeldeki bu yapısal durum değişmez. Yani kimse adalet ve eşitlik istemez. Böyle olunca bu toplumsal düzen sürdürülemez gibi gelir. Oysa öyle değildir. Nesiller boyu adaletsiz bir sistem sürebilir. Ancak yine bu düzenin yöneten açısından sürdürülebilir olması için bir adalet ihtiyacı doğar. Yönetici kendisine dokunulmasın diye bir iyi, kötü bir adalet düzenini kurar. Dikkat ederseniz tepedeki kendi üstünlüğünün devam edebilmesi için bir düzen kurmuştur. Adalet ve hukuk böylece kötünün iyisi olarak sisteme entegre olur. Genellikle inanç sistemi de buna gereken desteği verir. Bir de bakarsınız ki, inanç sistemi “öldürme, çalma, sabret, itaat et” gibi emirler ile hayatınıza girmiş. Şaşırtıcı olmayarak yöneten de sırtını inanç sistemine dayayabilir. Hatta inanç sistemin bir parçası olur. Firavunların yaşayan tanrılar haline gelmesi gibi. Hukuk, adalet ve inanç olmasa yöneten sınıfı yok etmek ve yerini almak son derece kolay olur. Firavun Akhenaton ya da IV. Amenhotep inanç sisteminde devrimci bir değişiklik yapmış ancak ölümü sonrasında oğlu Tutankhamun eski inanç sistemine geri dönmüştür. Hikayesi oldukça ilginçtir. Çok tanrılı din yerine tek tanrılı bir dinin daha iyi olacağını düşünmüştür. Belki de tek tanrılı dinlerin yayılmasına neden olmuştur (Museviliğin doğuşu bu tek tanrılı inanca bağlanır). Firavun Akhenaton mevcut dinsel yapının, kendisi öldükten sonra onu tarihten silmeye çalışarak izlerini yok edecek bir güce dönüşeceğini öngörememiştir.

Daha kötü bir yönetsel kaza da yakın tarihte Çar ve ailesinin başına gelmiştir.
16-17 Temmuz 1918 gecesi Çar II. Nikolay, Çariçe Aleksandra, kızları Olga, Tatyana, Anastasia, Maria, oğulları Aleksey, aile doktoru Yevgeniy Botkin, halayık Aloiziy Trupp, Çariçe’nin hizmetkarı Anna Demidova ve aşçı İvan Haritonov hapsedildikleri evin bodrumunda kurşuna dizilerek öldürüldüler. Cesetler terk edilmiş bir maden ocağında yakıldıktan sonra yakınlardaki ormanlık araziye gömüldü.

17 Temmuz 1998’de yapılan devlet töreniyle ailesiyle birlikte St. Peter ve Paul Katedrali’nde defnedildi. Çar ailesi, 2000 yılında Rus Ortodoks Kilisesi tarafından Aziz ilan edildi. 2008 yılında, Rusya Yüksek Mahkemesi Çar ailesinin öldürülmesinin haksız siyasi baskılar sonucu olduğuna, dolayısıyla siyasi cinayete kurban gittiklerine karar verdi ve itibarlarının iade edilmesini kararlaştırdı. Dini desteğin geç kalması bu durumda görüleceği gibi istenmeyen sonuçlar doğurabilmektedir.

Böyle örnekler çoğaltılabilir. Burada önemli olan, insanın binlerce yıl içerisinde yapısal olarak fazla değişmeden kalmış olmasıdır. Yani insanı kolayca pek çok şeye inandırmak mümkündür. Mesela dünyanın yuvarlak olduğu kolayca kanıtlanabilirken, düz olduğuna inanan çok sayıda insan bulunmaktadır.

Günümüzde bilgiye erişim son derece kolaydır. Ancak bu durum insanları daha akıllı yapmamaktadır. Örneğin Latin alfabesindeki rakamlar Arap alfabesinden alınmıştır. Zira Latin alfabesinde daha önce harflerden oluşturulan Romen Rakamları kullanırdı. Peki, derinlerde kalan ancak unutulmayan bu bilgi geniş kesimler tarafından biliniyor mu? Muzip biri denemiş ve Twitter’da Amerikan okullarında Arap Rakamları öğretilsin mi diye bir çoktan seçmeli oylama yapmış. Oylamaya katılanların %57’si hayır oyu vermiş. Doğru tahmin ettiniz, 5 ve 7 rakamları da Arap alfabesinden alınan rakamlar!

Bir toplumun başarısı yetkin insanların öncülük yapmasından kaynaklanır. Yetkin olmayan insanlar sistemde görev alacak olursa, sistem kolayca garipleşip kötüleşebilir. Devletteki devam böyledir. Yönetenlerden bağımsız olarak iyi çalışan bir sistem mükemmel olmasa da zamanla düzeltilebilir. Ancak kötü çalışan bir sistemin de sürdürülebilir olması mümkündür. İyi bir şekilde yaşamak biraz da insanlara bağlı olduğundan bu amaca kimi toplumlar ulaşır, kimileri ise ulaşamaz. En azından bulunduğumuz tarihte durum bu. Geleceğin neler getireceğini ise yapısal olarak mağara insanı beynine sahip nesillerimiz yaşayıp, görecekler.

747 kez okundu
Paylaş

İlginizi Çekebilir

  • Bağımlılık İlişkilerinden KurtulmakBağımlılık İlişkilerinden Kurtulmak İnsanların aralarındaki grift ilişkilerde herkes diğerleri ona göre davransın ister. Sosyal ihtiyaçların karşılıklı giderilmesi teorisine göre ihtiyaçların değiş tokuşu gibi egosal […]
  • Ne Verirsen Yiyorlar…Ne Verirsen Yiyorlar… Vedat Milor, Istanbul'da Set Balık lokantasına gitmiş, ondan, bundan derken masaya yoğurtlu balık mantı gelmiş. Vedat bey yazıyor, "... Balık mantı. Yoğurtlu. Nasıl mı? Bana göre var […]
  • 2018 Rengini Gösterdi2018 Rengini Gösterdi Bugün bir toplantımızı, şirketin girişinde olan Kitchenette'te yaptık. Açıkçası havasız toplantı odaları yerine, cafeleri tercih ediyorum. Gelmelerini beklerken bir Cappucino aldım. Daha […]
  • Yusuf’u anlamak ya da yoksunluğumuzun tarifsizliğine dair mahsun eserYusuf’u anlamak ya da yoksunluğumuzun tarifsizliğine dair mahsun eser Dağ başında, kıraç mı kıraç bir coğrafyada yaşamayı kader olarak kabul etmiş bir köye gittik geçen gün. Bu yıl ikinci gidişim. Yusuf var orada, adı Yusuf değil ama şimdilik Yusuf. 56 […]

Sosyal Medyada Takip Edin

Üye Olun

Yazarlar

Kategoriler

Takvim

Kasım 2024
P S Ç P C C P
« Eyl    
 123
45678910
11121314151617
18192021222324
252627282930  

Arşivler