Gaia
“Soluduğumuz hava, okyanuslar ve kayalar tamamen ya doğrudan canlı varlıkların ürünleridir ya da onların varlıklarıyla büyük ölçüde değişmişlerdir, hem bu volkanlardan gelen lavlardan oluşan kayalar için bile geçerlidir. Aslında canlı varlıklar salt fizik ve kimya ders kitaplarının belirlediği ölü bir dünyaya uyum sağlamakla kalmıyorlar, atalarının soluğu, kemikleri, kanı olan ve artık kendilerinin devam ettirdikleri bir dünyayla birlikte yaşıyorlar.” James Lovelock
“Işığa kavuşman için karanlığa meydan okuman gerekir.” Platon
Gaia; mitolojide toprak (doğa) tanrıçasıdır. (toprak ana, ana tanrıça) Bir tanrıdan çok kozmik bir varlıktır Bütün tanrıların ve titanların soylarının çıktığı en eski ve ilk tanrıça olarak geçer. Mitolojide kocasız (kimse ile birleşmeden) olarak Uranos’u (gökyüzü) (ölümsüzlerin diyarı) doğurmuştur. Göğe kendisini de içine alsın kaplasın diye kendi büyüklüğünü verir. Gaia, bütün öğelerin kaynağında bulunan ana ilkedir. Gaia kendi kendine doğurma prensibine göre göğü, dağları ve denizi yaratır.
“Eski Yunanlılar, yeryüzünün yepyeni olduğu, daha kesin biçimini almadığı döneme Khaos adını takmışlardı. Khaos kelimesi büyük bir karmaşayı anlatmak için kullanılır ve eski Yunanlılarda yeryüzünün ilk halini bir karmaşa, karışıklık olarak görüyorlardı. Efsanevi Tanrılar, işte bu el değmemiş karmaşık toprağa bir düzen getiriyorlardı.”
“Önce kaos vardı hiç bir şekil almamış karanlık ve boşluğu içeriyordu daha sonra kaostan her şeyin dayanağı olan Gaia (yer) çıktı. Daha sonra her şeyi birbirine çeken birleştiren ve çoğaltan eros çıktı. Bunun ardından erebos (karanlık), üst tabakanın ışığı aither ve yeryüzünün ışığı olan hemera çıktı.”
Kaos’tan sonra ortaya çıkan Gaia ilk önce gökyüzü Uranos’u daha sonra ahenkli dalgaları bulunan Pontos’u (deniz) kendisinden çıkarır. Su yeniden doğuşun sembolüdür. Uranos ile birleşerek (sevgi öğesi) altısı dişi, altısı erkek olmak üzere oniki titanı doğurur. (okeanos, koios, krios, hyperion, iapetos, kronos, theia, rhea, mnemosyne, phebe, tethys, themis) Bilindiği gibi kutsal gök (eril) ile kutsal yerin (dişil) birleşmesinden, kutsal evlatlar oluşur. Uranos gök tanrı olarak Gaia ile yaptığı evlilikte evrenin yönetimini ele alır.
Daha sonra Uranos kendi öz oğlu Kronos tarafından hadım edilir ve sembolik olarak yeryüzü ve gökyüzü birbirinden ayrılır. Uranos gibi Kronos da oğullarını yok etmek ister. Gaia Uranos’un devrilmesini sağladığı gibi, tahta çıkardığı oğlu Kronos’un da Zeus tarafından devrilmesini sağlar. Her ikisi de yönetime gelince zorbalaştıkları için devrilmişlerdir. Gaia son olarak Tartaros’la birlikte Thypon’u doğurur. Gaia veya Gaea, Yunan mitolojisinde yeryüzünü simgeleyen, arzın cisimleşmiş hâli olan tanrıçadır. Diğer tanrıların kendisinden türediği düşünülmüştür.
“Zamanla Gaia’nın mythos’ta yeri ve önemi değişmiş, kozmik nitelikteki Ana Toprak, dinde daha belirli birer tanrıça olarak görülen, bir yandan Demeter, öte yandan Kybele gibi toprak ve bereket tanrıçalarına yer vermiştir. Gaia böylece daha kişisel ve insansal tanrıçalarla ya birleşmiş, ya da kozmik öğe olarak felsefe alanına girmiştir.”
Çağlar boyu dogma, biat ve taassubun, bilgi, liyakat, akıl ve hikmet ile mücadelesi süregelmiştir…
Eril gücün ve kaba kuvvetin yerini eninde sonunda dişil şefkat ve güzellik alır…
Egemen olan “Karanlık”,
“Aydınlık” ile tamamlanır…
Nizam, denge ile sağlanır…
Ve “Gaia” her daim yine ve yeniden doğar…
Denildiği gibi: “Dünyayı daha iyi yapmayan insan, insan değildir!”
“Kaynak ile bütün ile aranıza kimseyi sokmayın!
İnsan yapımı hiçbir mabed, içine kutsallığı sığdıramaz!”
“Bilgi hayattır.”