Ölüm Var!
Bugün 31 Ekim, yarın 1 Kasım.
Tam ortası benim doğum saatim.
Ayrıca, batıdaki kadim inançlara göre, ölümle yeniden doğma umudu olan ruhlarımızın ve atalarımızın bayramı olan Samhain, Katolik kilisenin düzenlemesine göre bütün azizlerin günü.
ABD’de İrlandalı Protestanlar cadılar bayramına dönüştürseler de, Meksika ve aşağısında, çok uzun bir geçmişten beri, ve sonra Katolikler, uzun zamandır aynı günü Ölüler günü olarak kutluyorlar.
Doğu ve Türk mitolojisinde de önemli.
Özü şöyle. Bu zamanda, iki âlem arasında perde inceliyor. Ve eski hayatlarımız, atalarımız, sevdiğimiz ruhlar daha ulaşılabilir oluyorlar. Ayrıca, eğer kalbiniz ağırsa, ölüme yaklaşıyorsunuz. Kostümler bundan saklanabilmek için var.
Tam ortada doğmuş olmamı farklı yorumlayanlar da oldu. İnanca dönüştürmedim ama değerlendirdim, hep öyle yapmalıyız.
Yılı, zamanı, düaliteyi, tanrı ve tanrıçayı, yaşam ve ölümü, iki âlemi tam ortadan bölen bir anda doğmuşum.
Yani mesela Mayıs başı da ilginç, ama orada doğa zirvesinde, oysa bugün yeniden doğma ve doğurma potansiyelini koruyor.
Üstelik, yaşamda 22’de başlangıç, 33’te çıraklık, 44’te kalfalıktan sonra, 55 yaşında, emeklerden sonra hakkedilen bir emeklilik de gelmiş.
Bu doğum günümden sonra, ya iki âlemi daha da yaklaştırmak için yeni bir yol yapacağım, ya da yeni bir yol yapacağım.
Kutlamaları yarın alayım.
Bu akşam, atalarımızı, ölülerimizi, eski ölümlerimizi, perdeyi ve arkasını hatırlayalım.
Unutmayalım, ve kendimiz de dâhil, kimseye unutturmayalım.
Ölüm var.