Olan ‘Devrim’e Oluyor!
İçimizdeki boşluğu çöple doldurabilecek gönüllü faaliyetler icat edin!
ChatGPT 3 halüsinasyonlar görmeye devam ediyor. Ablası GPT4 yorgunluktan kısa kesip detaylara inmeden cevaplar vermeye başladı. İnsanlık suçu işlemekte olan sosyal medya ise kazasız belasız yoluna devam ediyor. Ancak unutmamakta fayda var: İnsanlık suçunu işleyen ilk teknoloji sosyal medya değil!
Otuz kırk sene önce televizyon ve video aynı suçu işliyordu. İlginç olan şu ki her kuşak, gençlik yıllarında hangi teknoloji ya da popüler kültür ögeleriyle katledilirse yaşamının geri kalan çağlarında da onlar tarafından katledilmeye devam/tercih ediyor. Televizyoncular televizyondan vazgeçemiyor, sosyal medyacılar sosyal medyalarından. Bugün Facebook, Instagram, Twitter-X, TikTok, Snapchat ile iğdiş edilmekte olanlar yarın Metaverse geldiğinde oraya sıçrayamayacak; en olmadı bu sayılanların Metaverse’e geçen versiyonlarına sıçrayabilecek. Ancak Z Kuşağının ardından gelmekte olan Alfa kuşağı Metaverse alemlerinin içine doğup, yaşamlarının kalan döneminde orada katledilmeye devam etmeyi tercih edebilirler. Televizyon ya da sosyal medya da onların umurlarında olmayacak!
Değişen şey bir birim zaman içine sığdırılabilen içerik. Televizyoncular iki saat tek bir konu etrafında dönem filmlerle kurşuna diziliyordu. Sosyal medyacılar iki saat içinde iki yüz dijital kurşun yiyor. Sonu gelmek bilmeyen kayan duvar ve o duvara dijital çöplerini döken arkadaşlar sağ olsun.
Değişmeyen şey ise kapitalizmin bireylerin içine getirip yerleştirdiği o boşluk hissi. Herkes on yıllardır aynı itirafta bulunamıyor: Ne yapacağımı bilmiyorum ki! Televizyonun karşısında, tabletin karşısında onca zamanı geçirmesem ne yapacağım?
Bu icatları yapanların hiçbirinin derdi post-modern bireyin içindeki boşluğu görmezden gelmeye devam etmesine yardımcı olmak değil. Peki onlara para yatırıp zengin eden melek yatırımcılar? Gözü dönmüş şeytan onlar mı? Hayır! Onların derdi de aynı. Yatırdığı paradan çok çok daha fazlasını kısa bir süre içinde geri almak! Ancak herkesin bildiği bir nokta var: Yatırımcının gelmesi için, yatırımcının yatırdığı parayı misli misli geri alabilmesi için, icat edilecek her yeni teknolojinin bu eski ateşi körükleyebilmesi gerekiyor: İçteki boşluğu çöple doldurabilecek gönüllü faaliyetler icat edin! Film izlemek, yenilen yemeğin resmini paylaşmak, kaç kişi kalp atmış, kaç kişi takip etmeye başlamış.. Bunlarla dertlenmek… Bunlarla meşgul olmak!
Hani sufiler der ya alemlere sığmayan rab gönüllere sığar diye. İşte alemlerin çözemediği bütün o kapitalist (post)modern çer çöp de o boşluğun içine sığdırılabiliyor. Ve her kuşakta bireyin bir doğal parçasını yerinden çıkarıp yerine yapay bir parça takarak onu kendisine, çevresine, alemlere yabancılaştırıyor! Bir gün singularity (tekillik) insan vücudunda gerçekleşirse bu belki de dijital çöp üretimi nedeniyle olacak!
Dünyayı totaliter liderler yönetiyormuş da insanların çoğu nasıl oluyor da bu tür politik figürlere oy veriyormuş! O insanların beyni günün yirmi dört saati bu dijital çöplerle hallaç pamuğu gibi atılırken neredesin? Ne yapıyorsun? En iyi şartlarda kendini kurtarma peşindesin! Karma ya da her şeyin birbirini etkilediği kaotik bakış açısıyla değerlendirildiğinde o geride bırakılmış, o cahil bırakılmış, o aç bırakılmış insanlar da kendisinden başka bir şey düşünmeyen ötekilerden acısını böyle çıkarıyor demek ki! Olan ‘devrim’e oluyor!