felsefe taşı

Onlar da İnsandı Her İnsan Kadar

Onlar da İnsandı Her İnsan Kadar
Mart 07
16:24 2014

Güzel bir pazar günüydü..Sabahtan yağmur sona ermiş, güneş arada bir olsa kendini göstermeye başlamıştı..Akşam ki dileklerimiz de bu şekilde fazlası ile yerine gelmişti ;Yansıttığı ışıktan ve bizlere verdiği o derin feyzden epey zamandır uzak kaldığımız bilge bir insanla, kısa bir süre için olsa da, birlikte olacaktık..Olabildiğince tüm yolculukların da O’na eşlik eden zarif ve sevgi dolu eşi, gerçek dostu ile Sevgi hanım ile birlikte…

Her zaman ki mütevazziliği ve alçak gönüllülüğü ile bizleri kırmayarak şehir dışından,üstelik kendi imkanları ile, davetimize icap etmiş, özenle hazırlamış olduğu konuşmasını yanına alarak, sabahın erken saatlerinde , tarih kokan ‘Fuar Ada Gazinosu’nun yolunu tutmuştu bile..O’nunla karşılaştığımda, her zaman bir elinde taşıdığı sedef tesbih ve diğer elinde ise sıcacık demlenmiş çayını yudumluyordu..Belki de çok sevdiği Türk Sanat musikisinden bir parçayı kendince mırıldanıyordu galiba…Evet değerli dostlar, bahsettiğim o yüce insan, 520 yıllık bir İzmir sevdalısı, düşünür-yazar ayrıca hayatı boyunca vefa duygusu ve hümanist yapısı ile, tek bir kelimesinden bile bahsedilmesinden hoşlanmadığı, çeşitli kuruluşlara verdiği destekler ve sayısız yardımları dışında, yüzlerce çocuğun eğitimini üstlenmiş, gençlerin tahsillerini sürdürebilmeleri için Milli Eğitime katkısı olsun diye okullar armağan etmiş , bakıma muhtaç insanlar için çeşitli dispanser, sağlık ocakları ve huzur evlerinin yapımı için büyük katkılarda bulunmuş, ülkesini seven gerçek bir hizmet neferi, iyi yürekli değerli bir insan …

Sanıyorum ki bir çoğunuz, kimden bahsettiğimi iyi kötü tahmin etmişinizdir,nacizane satırlarımı amatörce kaleme almaya çalışırken..Evet, yanılmıyorsunuz gerçek bir değerden,düşünür-yazar Hanri Benazus ‘dan bahsediyorum… Bu pazar günkü konuşmasının başlığı ise ” En güçlü tanık : Vicdan ” idi …
Zamanın nasıl geçtiğini, sanırım, hiçbirimiz anlamadık bile..Son derece anlamlı konuşmasını soluk almadan dinlerken…
Hayatın acı -tatlı, gerçek ve bazen de unutmak istediğimiz yüzünü bizlere öyle bir hatırlatışı vardı ki…Konuşması sona erdiğinde salonda büyük bir sessizlik hakim olmuştu..Belki de o anlarda bir çoğumuz dalıp çok uzaklara , eskilere çok eskilere gitmiş ve oralarda kalmıştık..

Benim gibi bir çoğumuzu derinden etkileyen konuşmasını kısa bir bölümü idi, siz değerli dostlarla paylaşacaklarım…“Onlar da insandı, her insan kadar…” diye başlayarak; Ne yapmamız gerektiğini düşünmek için zamana ihtiyacımız olmamalıydı.Yarınlara umutla bakmalarını sağlamak bizi yoracak kadar zor değildi her halde..“Her seferinde “Uyuyan Vicdanlarımız harekete geçsin artık” mı demeliydik?” Yoksa onlara insan olduklarını hatırlatarak mı, vermeliydik haklarını…
“Gözlerinden isyan gözyaşları akmasın, bakışları yaşama sevinciyle dolu olsun onların da…”diye bağırmak bir ayrıcalık olmamalıydı bizler için de..“Akıllarını, o gece nerede uyuyacaklarını düşünerek değil; insanlık için, yaşam için, yarınlar için ne yapacağını düşünerek yoracağı bir hayatı yaşama şansı tanımamız gerekirdi onlara…”

“Yoksa susturulmuş Vicdanlarımızı, hala hayatın gerçekleri arasında ezilmiş yüreklerine mi tercih edeceğiz?…” Peki vicdanımızı avuçlarımızın içine alıp , “Dışarıda yağmur var..Çamur var…Soğuk var…Bizleri de sarıp sarmalayan..“Islanmaktan ve üşümekten kollayan şu dört duvar..“Artık yüreğimizi ısıtmaya yetmiyor.. Ne mümkün dışarıdakileri unutmak..“Ve insan aklıma zincir vurarak..Bir yanımızı alıkoyuyor…İçimiz üşüyor içimiz..Içimiz üşüyor…”

Vicdan nedir ? Peki sizce nedir bu vicdan ?
“Hani lokantada önümüze konulan 3-5 çeşit yemeği kaşıklarken cam kenarına gelen çıplak ayaklı sokak çocuğuna “Manzaramızı” kirlettiği için içimizden kızarak hatta kızgınlığımızı dışa vurmamıza engel olamayan güç müdür Vicdan?…”“Yoksa arabamızla yol alırken dışarıdaki ayaza aldırmadan bir tek ekmek alabilmek için çıplak elleriyle bir selpak mendil satabilme çabasıyla arabamıza dokununca sinirlenmemize neden olan, malımızı onların ellerinden değerli kılan mıdır Vicdan?…” Işte böylesine hepimizi düşündüren hatta bir nebze de kendi duygularımızı sorgulama ihtiyacı hissettiğimiz, yüreklerimize düşen satırlardı bunlar…

İzninizle bu günkü kısa yazıma Samuel Smiles’ın sevdiğim bir sözü ile son veriyor ve sizlere sesleniyorum değerli dostlar: ” Nedir bu VİCDAN dedikleri şey ? ”
Şöyle demiş Smiles “Bir insanı üstün kılan,onu kendi arzu ve ihtiraslarından kurtaran,sadece vicdanıdır..” Vicdanımızın ışığının hiç sönmemesi dileklerimle..

4.441 kez okundu
Paylaş

İlginizi Çekebilir

  • İhtiyarlara Yer Yok!İhtiyarlara Yer Yok! İnternetin yararlı olduğunu da unutmamalı. Ondan sadece eğlence amacıyla istifade edenler için zor olsa da. Doğrusu internetin yararlı bir araç olduğunun giderek unutulması düşündürücü. […]
  • Mesnevi ve etkin dinlemekMesnevi ve etkin dinlemek Bu hafta 17 Aralık 2015 Çarşamba günü tevhid erbabı, gönül sultanı, mana eri Mevlana Celaleddin Rumi’nin Sevgilisine kavuştuğu gün olarak adlandırdığı Şeb’i Arus yani “düğün günü”nün […]
  • Erkeğin UykusuErkeğin Uykusu Yazarlarımızdan Levent Akış'ın kitabı çıktı. Tanıtım Bülteninden... "ÖZET: Kendilerini vurabilecekleri sahil bulmuş dalgaların, ağaçlara sürünen rüzgârların ve korkmayan kuşların […]
  • AmigdalaAmigdala AMİGDALA (Latince: Corpus amygdaloideum), SÜRÜNGEN BEYİN ile bağlantılıdır ve bu kombinasyon, KORKU yolu ile KİTLESEL MANİPÜLASYONun tam ortasında yer […]

Sosyal Medyada Takip Edin

Üye Olun

Yazarlar

Kategoriler

Takvim

Kasım 2024
P S Ç P C C P
« Eyl    
 123
45678910
11121314151617
18192021222324
252627282930  

Arşivler