Arınmanın ve Sonsuzluğun Sembolü Tohum Takas Şenlikleri
Havaların güzelleşmesi ile birlikte doğa ana; yeşilin tüm tonlarını, yiyeceklerin tüm renklerini ve tatlarını bizlere sunmaya başladı. Koca bir kışı özlemle geçiren doğa, her köşede ayrı bir renk, her köyde ayrı bir tat ile bizlerin yolunu bekler durur.
Biz buradayız, bizi önemseyin, bize değer verin diyen doğa; renkleri, tatları ve kokuları ile kendini bariz bir şekilde bizlere gösterir.
Bu capcanlı ve üç boyutlu tablo bizlere farklı bakış açıları, farklı felsefeler açmaktan asla geri kalmaz. Mükemmel bir ahenkle döngüsünü sürdüren doğa, üzerinde barındırdığı her noktası ile bizlere farklı anlamlar ve duygular iletir. İyi veya kötü, işaretlerini bize hep gösterir. Bizlerin işi ise o işaretleri görüp anlamları çıkarıp gerekliliklerini yerine getirmektir. Doğru hamleler doğa ananın varlığını koruma ve sürdürülebilirliğini sağlama yolunda önemlidir.
Ancak bu aşamada doğa ana ve tarımın sürdürülebilirliği kadar önemli bir nokta da o bölgedeki halkın ekonomik ve kültürel yönden varlığını devam ettirmesidir.
Burada karşımıza; yerel çeşitlerin, tarımın ve yeşilin devamlılığının sağlanması için turizmi ve ticareti de işin içine dahil ederek oluşturulan bir rol model olan yerel festivaller ve tohum takas şenlikleri çıkmaktadır. Ve bunlar hem farkındalık yaratma hem de devamlılığın sağlanması açısından önemli bir model olarak varlığını sürdürmektedirler.
Renk cümbüşü ile tat cümbüşünün birbirini kucakladığı şu günlerde de festivaller ve şenlikler birbiri ardına yapılmaya devam ediyor.
Yerel festivaller ve tohum takas şenlikleri ile ilgili olarak benim aklıma takılan en önemli sıkıntı ise bilinirliklerinin çok yüksek olmaması. Maalesef sektörün bu kadar içinde olan birisi olarak benim bile pek çoğundan haberim olamıyor!
Yerel gazeteler ve sosyal medya aracılığı ile en azından yaşadığım il olan İzmirdeki bu etkinlikleri takip etmeye çalışıyorum. Ya diğer iller! En yakınımız Aydın ve Manisadaki etkinliklerden bile haberimiz olamıyor maalesef!
Bütün bu tanıtım eksikliklerine rağmen dünyanın en verimli topraklarına ve en güzel iklimine sahip olan Anadolu, yemek festivalleri, tarım festivalleri, tohum takas şenlikleri ve çiçek şenliklerinden çokça barındırmakta.
Hemen aklıma İzmir’den birkaç örnek geliyor: Alaçatı Ot Festivali, Urla Enginar Festivali, İzmir Kahve Festivali, Kemalpaşa Dereköy-Gökyaka Bal Festivali, Kavacık Üzüm Festivali, Seferihisar Tohum Takas Şenliği, Urla Geleneksel Bağ Bozumu Şenliği, Bayındır Çiçek Festivali…
Merak ediyorum dikkatinizi çeken bir şey var mı? Hepsi turistik yerlerdeki etkinlikler değil mi?
Buralardaki turizm, festivaller sayesinde mi gelişiyor, yoksa bu festivaller turizm sayesinde mi bilindik olup gelişiyor? Bence bu bir döngü. Bu döngüdeki ikili kolkola yolunda ilerliyor.
Öyle veya böyle bu festivaller ve tohum takas şenlikleri yapılmaya ve yayılmaya devam ediyor.
Bu esnada ben; bunlar da nerden çıktı, niye çıktı, nasıl çıktı diye düşünmeden edemiyorum!
Doğa, toprak, ağaç, tohum; tarihin sayfalarında yerini aldığı günden beri Türk Milleti için hep önemli olduğu tarih bilimi tarafından kabul edilir. Hatta efsaneler ve hikayeler aracılığı ile de pekişmektedir.
Pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış Anadolu toprakları ise doğunun felsefesi ile Batının bilimini alarak “Bilgelik”in merkezi haline gelmiş durumdadır. Kültürler mozaiği olan Anadolu, geçmişten gelen bu mirasını mükemmel bir uyumla harmanlayarak yoluna devam etmektedir. Gizemler günümüz koşullarına da ayak uydurarak karşımıza devamlı çıkmaktadır.
Tohum; “ÖZ”ün bilgisini, “CAN”ın gücünü, “TANRININ” yaratıcılığını, toprakların mistizimini, “RUHUN” ölümsüzlüğünü mükemmel bir döngüde birleştirerek sırlarını devamlı yayma isteğindedir. Tohum takas şenliklerine bu açıdan baktığımızda tohum; uyku halinden uyanışı ve yeniden dirilişi mükemmel bir şekilde tasvirler. Tohumla; ölüm ve doğumun devamlılığı gün yüzüne çıkar. Her doğumla, temizlenerek ve arınarak en masum haliyle yeni yaşamına başlar.
Tohum yeniden doğar ve çimlenir. Kollarını iki yana açarak özünü kaybetmeden “O” na doğru, ışığa doğru yükselmeye devam eder. Ulaşamayacağını bildiği halde, topraktan güneşe doğru sonu olmayan yolculuk devamlı yapılır durur…
Tohum takas şenliklerinde paylaşılan tohumlarla bilgi, hayat ve felsefe en saf halleriyle yayılmaya çalışılmaktadır. Bu; Anadolu topraklarının bilgeliğini sürdürmesi için önemli bir harekettir.
Bir tohumun çimlenmesi ve ışığa doğru yol alması gibi bizler de bir farkındalık hareketi başlatalım ne dersiniz? Herkes bildiği, duyduğu bütün yerel festivalleri ve tohum takas şenliklerini paylaşsın. Hem hayatın devamlılığına hem de bölge ekonomisine yardımcı olmaya devam edelim.
Bilgi paylaştıkça büyür ve güzelleşir.
Ne duruyorsunuz, paylaşın…
Kaynak: Hasat Türk Tarım ve Gıda Gazetesi