BRASSERİE KAVRAMINI SEVMEMİ SAĞLAYAN LOKANTA Normal şartlarda “Bistro”, “Brasserie” gibi isimler kullanan lokantalarımızın benim için ne anlama geldiğini gayet iyi biliyorsunuz sevgili dostlar. Ansiklopedik menüleri, vasatlığı yücelten “her şeyi yaparım, ama ortalama yaparım” mantığı ve bu şekilde A’dan Z’ye tüm müşterilere hitap edeceği iddiasını taşıyan bu işletmeler, benim için gastronomik çöküşün habercileri [...]
Alp Artam
Tanımadığım yabancı bir kenti ziyaret ettiğimde, herkes gibi, zamanımın bir bölümünü ortalama bir turiste yaraşır biçimde geçiririm. Müze ziyaretleri yapmaktan, önce tur kitaplarını hatmedip bir “görülecek yerler” listesi çıkarmaktan, sonra bu listenin maddelerini oluşturan geniş meydanları, tarihe meydan okuyan heykelleri, mis gibi kokan kahveleri, insan kalabalığının aktığı sokakları, uçsuz bucaksız [...]
Bir Akdeniz Esintisi Bomontiada, nadir bulunan güzellikte bir atmosfer sunuyor bana kalırsa. Sıcak bir Akdeniz şehrinin arka sokaklarına daldığınızda, hiç beklemediğiniz bir anda karşınıza çıkan gizli meydanları andıran bir dünyası var. Ufacık bir meydana bakan tarihi binalar, o meydanı süsleyen lokantalar, güneşin en keskin saatlerinde bile hafiften esen rüzgar… Bana kalırsa bu [...]
Berlin‘i seviyorum. Büyük bir aşk ve ihtirasla değil belki, ama hayranlıkla karışık bir saygı hissiyle seviyorum bu kenti. Büyüklüğü, pervasızlığı, uyumsuz karışıklığı, sonsuz uykusuzluğu için seviyorum belki de. Ya da [...]
Son altı ayda iki defa ziyaret ettiğin ve büyük keyif aldığın Viyana’ya adım atmayalı yirmi sene olmuş neredeyse. Bu zaman diliminde yaşlı imparatorluk başkenti değişmiş mi? Bilemiyorsun. Doğduğundan beri muzdarip [...]
Bazı lokantalar tılsımlı bir varlığa sahiptir. Varlıklarındaki karışım onların elle tutulmaz, gözle görülmez, fakat ancak hissedilerek kavranabilecek saydam ruhlarını meydana getirir. Bazı restoranlarda kapıdan içeri girip biraz vakit geçirdiğinizde, kendi [...]
“The artist is the creator of beautiful things” (Sanatçı güzel şeylerin yaratıcısıdır) – Oscar Wilde Oscar Wilde’ın başyapıtı “Dorian Gray’in Portresi”nin girişinde, “önsöz” olarak, yazarın sanata ve sanatçıya dair görüşleri yer [...]