Susuzluğumu azaltmak için, Oturdum pencerenin önüne. Ağaçsız büyük bir boşluk var Önümde uzayan. Zayıf, Çok zayıf bir ışık var odanın içinde. Gazete kağıdından örtüm ve Üzerinde 3, 5 zeytin, biraz peynir, kızarmış ekmek İle birlikte Çay bardağında demim. Demleniyorum. Benim için mükellef bir sofrada Gölgeler ile sohbetteyim. Anlık bir mutluluk, Hatırlanmaya çalışılan bir tat, Bir söz, Puslu anılar, İzlenimler, Hepsi ve daha bir çoğu Beni [...]
Levent Öztürk
Bu soğuklarda dışarıya da fazla çıkmayınca yine kendime ufak bir öğleden sonrası çilingir sofrası hazırlayıp camın önüne kurulmuştum. Dün biraz karıştırdığım Mircea Eliade 'nin 3 ciltlik dinsel inançlar ve düşünceler tarihi kitapları kalorifer peteğinin üzerinde bana baktı. Din, hoşgörü, inanç,Tanrı,düşünce çok ağır konulardı tek başına konuşmanın bir anlamı yoktu. Gerçi bu konular [...]
Gri, Puslu ve sessiz bir sabah. Akşam olacak gibi ama olamayan Sabahın grisi içimi kaplıyor. Aydınlık ile karanlık arasındaki bu gri tonu sevmiyorum. Devam eden inşaatten gelen çekiç sesleri dışında tam bir sessizlik var. İyice yanaşıyorum pencereye Bir soğukluk değiyor alnıma Pencerenin camı. Hayatla bulunduğum yer arasındaki sınır. Uzaklardaki evler pusun içinde görülmekle, görülmemek arasında kararsız. Aynı gri insanlar gibi. Gri, İlginç [...]
Odasına çekildi, viskisini doldurdu. Bu durumlarda genelde Ummagumma albümünü dinlerdi. Yine ritüele öyle başladı. Neden Ummagumma Çünkü çok sayıda fotoğrafın çekilip yapıştırılmasıyla oluşan albüm kapağı gibiydi düşünceleri. Birinci, ikinci, üçüncü odalarda oluşan [...]
Sabah işe gidiyorum, atlı sporun oradan Gazi Üniversitesi kavşağına geldim. Karşı Beşevlere doğru gideceğim. Işık yandı durdum. Etrafa bakıyorum, kavşağın bana uzak, göremediğim tarafından trafik polisi bana önce yaptı. [...]
Yeteri kadar içmiştim Günün ağırlığı üzerime çökmüştü Son bir gayretle kalkmaya çalıştım. Olmadı. Masaya tüm ağırlığımı verip Bir kez daha denedim. Günün ağırlığı ve benim ağırlığım fazla gelmişti masaya. Bir bacağı kırılırken Beraber düştük yere Canım yanıyordu kolum kırılmıştı. Kolu, [...]
İnsanım. Elem ve acılarda benim bir parçam Mermer kadar soğuk olamam. Güçsüz kalmış Sıkıntıya düşmüş İlkel acının Esiri olmuş Ben, Bilirim ki, Mutlulukların en saf haline Aynamda ulaşabilirim. O, Arkasındaki sırrın ve Üzerine [...]
Akşama az kalmıştı, sabahtan beri aklında türlü türlü ölüm yolları düşünmüştü. Ne kadar yürüdüğünün farkında değildi, önüne çıkan kır kahvesine oturup bir çay içmeye karar verdi. Garson çocuk adama yaklaştığında kafasını [...]
Madem aklım peşine takıldı arzumun ve... Buzlar erimek için can atıyorsa O berrak beyazın içinde. Bırakayım, Azsın duyularım. Kuru damarlarım Islansın, Bir kadehin coşkusuyla... Hadi, Tutuşalım bu ateşin içinde. Şeytan bile şaşsın Ateşle aşkımıza. [...]
Çay topladılar Çay taşıdılar Çayın emekçi kadınları ve Onların, Çocukları Kocaları Sırtlarında çay Akıllarında borçlar ve Yaşam savaşında Isınmak için çay içtiler. İnce beli Porselen fincanı bilmeden. Onlar sofraya ekmek Ekmeğin yanına katık ettiler çayı. Demlediler, içtiler. Keyfini bilemediler.. Keyfini Efendiler çıkardı. Hem Çayın Hem Onların... [...]