80’li yılların çocuklarıydık... Ne bilgisayarlarımız vardı, ne cep telefonlarımız, ne de apartman dairelerine hapsolmuş hayallerimiz… Elbette, o en güzel yıllarımız, çocuk olmanın hakkını olabildiğince vererek, sokak aralarında meşin yuvarlağın peşinde koşarak geçti… Kendimi bildim bileli, en büyük sevdamdı “kalecilik”… Hep “kale”ydi hayallerimi süsleyen… Zamanında, tüm arkadaşlarım “kaleye geç” dendiğinde burun kıvırırken ben kalenin haricinde [...]
Uğur Oral
Sanıyor musunuz ki çağlayan misalidir yüreği insanın… Zannediyor musunuz sürekli akar da akar… Hiç de değil… Gün gelir debisi azalır, kurur hatta… Saygı, sevgi, hoşgörü… Hepsi tükenebilen kavramlar aslında. Kabul edin, ya da etmeyin. Öyle bol keseden dağıtırız ki bu erdemleri. Bir bakarız, kendimize dahi verecek sevgimiz, saygımız, kendimize dahi gösterecek toleransımız kalmamış… Vurmuşuz dibe… *** Şarj edilebilen pillere [...]
İki katlı bir mağazadaydım. Mağazanın asansörünün önünde bir sürü kadın bekleşiyordu. Saydım, tam 21 kadın bekliyordu asansörün gelmesini. Çıkacakları sadece ve topu topu bir kattı, mağaza zaten iki katlıydı. Hesapladım, ikinci kata çıkan merdivende sadece 28 basamak vardı. 28 basamak çıkmamak için daracık bir koridorda alt alta üst üste dakikalarca beklemeyi göze alan ve bundan [...]
Bir süre önce bilim adamları "Targigrades" adını verdikleri mikroskobik bir canlı keşfettiler. Targigrades mucizevî bir biçimde, her koşul altında hayatta kalabiliyordu. Ölmüyordu meret! Öldürülemiyordu. “Hadi canım, olur mu öyle şey?” dedi bilim adamları. Targigradesi [...]
“Ölmeden önce yapılacaklar” listeniz oldu mu hiç? Hiç öz benliğinizle yüzleşip, içinizde kalanları kendinize itiraf edebildiniz mi peki? O cesareti bulabildiniz mi hiç kendinizde? Jorge Louis Borges’ın “Anlar” şiirini ne zaman okusam bu [...]
Bizimkisi kadar kurumlara, mesleklere bol keseden “kutsiyet” atfedilen bir başka ülke daha yoktur herhalde… Geri kalmışlığımızın altında bu yaklaşımın da etkisi var bence. Neden mi? Kutsiyet yüklediğinizi sorgulayamazsınız, eleştiremezsiniz çünkü… Peki, eleştiri yoksa sorgulama [...]
Denizi hiç görmemiş birisine “yerdeki su birikintisini” göstererek denizi tasvir edebilir misiniz? Bir yere kadar evet… Sizi dinleyen, hayal gücünün sınırları oranında canlandırabilir belki usunda denizi… Peki, denizi hiç görmemiş birisini, “göl”ü [...]
Londra’da gerçekleştirilen 2012 Olimpiyat Oyunları’nın açılış töreni hafızalardan silinecek gibi değil… Görsel şov; evet mükemmeldi… Ama daha da çarpıcı olanı, açılışta birbiri ardına tanıtılan, İngilizlere ait evrensel değerler... Sanayi devrimiyle başlayıp evrensel kültüre [...]
“Dil” iletişimin temel aracıdır… Ama iletişimin gücünü ortaya koyan; “dil”i nasıl kullandığınızdır… Ne söylediğiniz elbette önemlidir… Ama bazen “nasıl söylediğiniz” ne söylediğinizden bile daha önemli olabilir… Anlattığınız şey bazen karşınızdakinin ilgisini çekmeyebilir… Ama bazen anlatış [...]
Hayatının baharındaki Özgecan’ın hunharca öldürülmesi “kadına yönelik şiddet” gerçeğiyle bir kez daha yüzleştirdi toplumu… Türkiye’nin bilinen, acı bir gerçeğiydi aslında bu durum… Ama bu cinayet, bardağı taşıran damla oldu adeta… Gencecik, masum [...]