felsefe taşı

Avare ve Sahaf Bezginliği

Avare ve Sahaf Bezginliği
Eylül 22
15:52 2014

Bugünkü imkanlar Avare’nin zamanında olsaydı sanırım kendine ait bir web sitesi olur, ciroda herkesi sollardı.

Sultanahmet’teki Avare’yi anımsayan var mıdır? Türk Edebiyat Vakfı binasının tam arkasındaki sokağın içinde, bir binanın bodrum katındaydı yeri. 70li yıllar. Sokak aralarında dolaşan eskicilere kilosunu hurda olarak birkaç liraya ancak satabileceğimiz basılı malzemeleri, özellikle de dergi ve çizgi romanları Avare farklı bir değerlendirmeyle ve iyi para vererek satın alırdı. Ritüel şöyle gerçekleşirdi:

Mücap Ofluoğlu’na benzeyen, dişleri eksik, saçları dökülmüş, hiperaktif orta yaşlı Avare (gerçek adını bilmezdik) ufak bir masada otururdu. İlköğretim çağındaki biz çocuklar, topladığımız çizgi romanları, dergileri, kitapları deste halinde önüne koyardık. Avare her birini tek tek inceler ve fiyat biçerdi. Bir parçayı değerlendirmesi birkaç saniyesini alırdı. Fiyatı yükselten özellikler içinde parçanın yıpranmamış olması, eski tarihli olması vb gelirdi.

Değerlendirme sonucu kaç para tuttuysa, Avare masasının üstündeki eski bir defterin arasında tuttuğu banknotlarla ödeme yapar ve “Alan veren yüzelli” gibisinden bir son cümle ile satış işlemini mühürlerdi. Defteri her ne kadar yıpranmış olsa da banknotlar bankadan yeni alınmış, tertemiz, katlanmamış olurdu (o yıllarda ATM cihazı yoktu). Aldığım parayı cebime koymak üzere katlarken onları yıprattığım için mahcubiyet duyardım.

Avare belki de 70li yılların ebay’i, gittigidiyor’u, nadirkitap’ı idi. Çocuk aklımızla kilo ile ancak satılan şeyleri neden böyle yüksek fiyatla aldığını bilmez, soramazdık. Belki bunları çizgi roman meraklılarına (daha yüksek bir fiyata) satıyordu. Belki de kendisi kolleksiyonerdi.

Avare daha o yıllarda niteliğin önemine bir vurgunun temsilidir. Onun bu yaklaşımını bugün pek çok sahafta bulmak hala kolay değil. Beyoğlu Belediyesi’nin her yıl düzenlediği Sahaf Festivali’nde en ucuz fiyat bandı olan beş liraya her sene en az birkaç tane imzalı kitap buluyorum. Lütfedip kapak içine baksalar, o kitapları en az elli liraya satabilirler (Hazır yeri gelmişken; bu yıl Sahaflar Festivali ne zaman yapılacak diye interneti ve Beyoğlu Belediyesi’nin web sitesini aşındırırken haber Üsküdar’dan geldi; sahaflar bu yıl 3-14 Eylül tarihleri arasında Üsküdar’da).

Bir kitap nüshasını diğer nüshalarından ayıran (imzalı ve/veya birinci baskı olması gibi) pek çok özellik bulmak mümkün. Yeter ki kitaplar o gözle, Avare’nin yıllar önce yaptığı gibi, değerlendirilebilsin. Bir sayfasının eksik olması, kitabın kenarlarına notlar alınmış olması, kitabın ünlü birine imzalanmış olması vb. Bu liste uzayıp gider.

Eksik olan ne? Bu tür unsurların değer artırıcı özellikler olduğunu arz edenin de talep edenin de “keşfetmemiş” olması. Türkiye’de imzalı kitaba değer vermek bile birkaç kolleksiyonerin sahafları “uyandırması” ile benimsendi. Denilebilir ki “zaten satışlar ortada; bir de bu tür unsurlar bularak kitabın fiyatını artırmak cironun iyice düşmesine neden olacaktır”. Oysa sahaflar bilir ki topluca alım yaptıklarında ödedikleri meblağı o çuvalın içindeki kitaplardan beş on tanesini satarak zaten çıkaracaklardır (ve onların alıcısı da bellidir); kalanlar ise kardır. Dolayısıyla düşecek olan bir türlü gerçekleşmeyen o “teorik” kardır.

Bugünkü imkanlar Avare’nin zamanında olsaydı sanırım kendine ait bir web sitesi olur, ciroda herkesi sollardı. Öte yandan sahafları sürekli dürtüklediğim, onları uyandırmaya çalıştığım için de bana sinir olurdu.

4.178 kez okundu
Paylaş

İlginizi Çekebilir

  • Evet, Herkes Dünya Barışı İstiyor. En Çok da PazarlamacılarEvet, Herkes Dünya Barışı İstiyor. En Çok da Pazarlamacılar Yılın markası, bir şeyi, süper insanı seçilenlerin, ödüllendirilmeden önce, değerlendirilmeye alınmak için bir giriş ücreti ödediklerini biliyorsunuzdur. Bu her yarışma için geçerli […]
  • Sağlıklı Beyin Varlıklı BeyindirSağlıklı Beyin Varlıklı Beyindir Son kitabım “Seksever” i Maya Angelou’ nun “Yaratıcılığı tüketemezsiniz. Kullandıkça çoğalır. Ne yazık ki, çoğu zaman beslenecek yerde boğazlanır. Oysa yeni düşünme, algılama ve sorgulama […]
  • Global Dijital İsyanGlobal Dijital İsyan Internette arama yapmak ücretli olsa tüm dünyada kaç internet kullanıcısı isyan ederdi? Peki Facebook’a, Instagram’a, Twitter’a bir şey eklemek ücretli olsaydı? Bedava olan her şey […]
  • Gerçek mi, Yorum mu?Gerçek mi, Yorum mu? İnsanlık gerçek-ötesi (post-truth) dünyada son bir kaç yıldır mı yaşıyor? Yoksa dünya hep böyle miydi? Dijital Yerli kuşaklara bırakılacak en büyük sorun nedir? A.Manguel’i tanımayan […]

Sosyal Medyada Takip Edin

Üye Olun

Yazarlar

Kategoriler

Takvim

Kasım 2024
P S Ç P C C P
« Eyl    
 123
45678910
11121314151617
18192021222324
252627282930  

Arşivler