Aynı Kavga
Önce modern bir şiirin kabataslak özeti:
– Adam gece yarısı uyandı, baktı ki odanın tavanı çatlamış.
– Çatlamışsa çatlamış, dedi.
Sağ tarafına döndü uyudu.
Adam tekrar uyandı, baktı ki, gökyüzüyle yıldızların altında; dam da uçmuş çünküÖ
– Uçmuşsa uçmuş, dedi.
Sol tarafına döndü uyudu.
Adam yine uyandı, baktı ki kırlar ortasında; çünkü ev de yıkılmış.
– Yıkılmışsa yıkılmış, dedi.
Sağ tarafına döndü uyudu.
Adam tekrar uyandı, baktı ki bir tren geliyor üstüne.
– Geliyorsa geliyor, dedi.
Sol tarafına döndü uyudu.
Adam yine uyandı. Bir yargıç kendisine:
Neden karını paramparça doğradın, diye soruyordu.
– Doğradımsa doğradım, dedi.
Sağ tarafına döndü uyudu.
–
Bir ömür boyu arada sırada uyanıp, birtakım rezaletler gördükten sonra; sağ yahut sol tarafımıza dönüp, tekrar uyumakla mı geçiyor hayat, bilemiyorum.
Ancak hipnozlarımızdan kurtulamadığımız kesin.
–
Tehlikeler gitgide büyüyor, yaklaşan belaların sinyalleri güçleniyor.
Biz bir sağımıza dönüyoruz, bir solumuza dönüyoruz.
Sonra yeniden uykumuza dalıyoruz.
–
Bu arada geçmişteki sürtüşmelerin de analizlerini objektifleştirmekte yarar var.
18. yüzyılın başında III. Ahmet’le, sadrazamı Nevşehirli İbrahim Paşa, “saray yaşamları” açısından Batılılaşmaya özenmişlerdi.
Üst düzey bir tüketim açısından Batı’ya özenme…
Yahya Kemal’in sonradan “Lale Devri” adını taktığı dönem başlamıştı.
Kağıthane’de lale bahçeleri içinde inşa edilen kasırlar; geceleri kaplumbağalar üstüne dikilen mumlarla rüyalaştırılan bir zevk ve sefa âlemi ve Nedim’in III. Ahmet’i öven kasideleri…
–
Böylesi bir tüketim gösterisine tepki duyan yoksul Müslüman gruplarının da komünist partilerinde örgütlenecek durumları yoktu.
Patrona Halil’in öncülüğünde, camilerde toplanıp ayaklanmaya başlamışlar ve sonunda Nevşehirli İbrahim Paşa’yı da paramparça etmişlerdi, yıl 1730.
Eylemleri “gericilik” olarak damgalandı resmi tarihte…
–
Bizler hep “tüketim biçiminde” özendik Batılılaşmaya.
Ve bizde, çağdaş “tüketim biçimi”nden yana olan “kışla” “ilerici”; böylesi bir tüketime karşı mırın kırın eden yoksul camiciler de “gerici” sayıldı…
–
Kışlanın siyasetteki gücü kırıldı bugün.
Yeni bir siyasi yapı oluştu.
Batılı tüketim biçimine öfkelenen anlayışın devamı olanlar güçlendiler.
Ama kavga “tüketim biçimi” üzerinden sürmeye devam ediyor.
–
Yeni bir üretim tarzı hakkında olmuyor hâlâ tartışmalar.
Gene tüketim tarzlarını tartışıyoruz.
–
Üstelik bu kavga şimdi bir de bütün dünyada büyüdüğü için bizdeki yansımaları da büyük oluyor.
Belki de artık kavga nedenini değiştirmek, üretim tarzını tartışmak zamanı gelmiştir.
Ama alışkanlıklarımızdan vazgeçmekte zorlanıyoruz.
–
İster sağ tarafınıza dönüp uyuyun, ister sol tarafınıza…
Ama isterseniz, tümden de uyanabilirsiniz hani…