Babayla kız, biz takımız!
Sen de, ben de inanamıyoruz ama bugün 20’yi doldurdun.
Bundan daha da elim ve vahim olarak, üniversitede dördüncü yılın.
Gerçek hayat gittikçe yaklaşıyor, ve sen yine gereksiz yere endişelisin.
Atlıkarıncanın üzerinde duramadığın ve benim at olduğum zamanlar, aslında daha da neşeliydi.
Ama şimdi de beraberken eğleniyoruz.
Üstelik senin ben yokken eğleniyor olman da çok güzel.
Kendimi eğitmem uzun sürdü, ilk başlarda sokakta sürekli seni görüyordum.
Şimdi sen yokken, özlesem de çok üzülmüyorum, ama sen varken çok ama çok seviniyorum.
Yani sen yokken eksik değilim, ama sen varken fazlalaşıyorum.
Bir gün gerçekten kendi atına binip gideceksin.
Ama o gün de ve sonrasında bile, ben hep seni sırtımda taşıdığım günleri hatırlayacağım.
Hem zaten o güne daha çok var, değil mi?
Sen de her zaman, anaokulu yolunda elele söylediğimiz şarkıyı hatırla.
“Babayla kız, biz takımız.”