Başlangıçta Söz/Ses Vardı…
Kutsal kitaplara göre “ilk başta kelâm vardı”… Bir görüşe göre de “ses vardı”…
Rus yönetmen, yazar Andrey Tarkovski (1932-1986) ölümünden hemen önce, Pariste hasta yatağındayken yapılan röportajında sorulan ” Neden “Başlangıçta söz vardı…” ? sorusuna şu şekilde cevap verir:
“Söze karşı her birimiz suçluyuz. Söz, hakikatli olduğunda güçlü bir etki bırakıyor. Günümüzdeyse düşünceleri gizlemek için kullanılıyor. Afrika’da yalanı bilmeyen bir kabile bulmuşlar. Beyazlar, onlara yalanı anlatmaya çalışmış ama anlamamışlar. Böylesine yaratılışların mükemmelliğini görmeye çalışın, o zaman başlangıçta neden sözün olduğunu anlayacaksınız. Sözle onun manası arasındaki mesafe artık büyüyor. Çok ilginç, değil mi? Bir bilmece gibi!”
(Fransızcadan Çev.: Ali Hasar)
İngiliz yazar, şair, filolog, ‘Yüzüklerin Efendisi’ serisinin yazarı Prof. J. R. R. Tolkien (1892 – 1973) ise “ilk başta ses” vardı savunucularından…
Destansı şiiri “Mythopoeia- Bölüm 15″te görüşünü şu şekilde ifade eder: “[….] Tanrı “kayasıl” kayaları, “ağaçsıl” ağaçları, dünyasal/zeminsel dünyayı, yıldızsal yıldızları, ve sonunda, ışık ve ses dokundukça sızlayan sinirleriyle yeryüzü üstünde yürüyen bu insansıl/beşeri insanları yarattı.”
Bana gelince… uzun yıllar bu sorgulamayla meşgul olduktan sonra; “söz” ve “ses”in birlikteliğini… kadim buluşma örneklerini deneyimledikten sonra sorgulamanın peşini peşini bıraktım.
Andrey Tarkovski’nin oğluna ithaf ettiği son filmi “Offret” (Türkçe ismiyle “Kurban”) müziği örnek teşkil eder mi? Bilmem. Dinleyip siz karar verin…