Bembeyaz Köpükler…
Bembeyaz köpükler bırakarak uzaklaştı,
Kıyıdan
Dolunayın denizdeki ışıltılarına basmadan ilerledi.
Hafif hafif sallarken,
Sevgilileri biraz daha yaklaştırdı birbirine.
Gideceği iskeleye yanaşırken sevinçle
Gecenin sessizliğini bozarcasına bağırdı,
Düüttt dütt düt…
Bir sürü insanı ulaştırmıştı yine evine.
Adam etrafı izledi telaşla inenlere aldırmadan yavaş yavaş yürümeye başladı. Oltası denizde olanlar, parklarda sohbet edenler, birasını yudumlayanlar arasından yürüdü. Alkolün ve gecenin geç saatlerinin etkisiyle yorgundu. Tuttuğu notları vapurda okumuştu bir banka oturdu bir kez daha okudu.
Simya (Alşimi), Prima Materia denen değersiz ilk hammaddeden, Nigredo, Albedo, Rubedo denen basamaklarla ‘Büyük İş’i elde etmeyi hedefler. Kimilerine göre büyük iş altın, kimilerine göre ise altını da elde etmeye yarayan ‘Felsefe Taşı’dır. Bu işlemler sırasında Civa doğrudan Altın olmaz. Elementler sırasıyla Kurşun, Kalay, Demir, Bakır, Civa, Gümüş, Altın gelişimini izlerler. Bu sırada renkten renge dönüşürler. Macenta (Mor-Kırmızı)’dan Violet-Mora kadar farklı tayflarda renkler ortaya çıkar, hatta bu durum bir Tavuskuşunun kuyruğu ile simgelenir. Bu işlemler de 7 basamakta tamamlanır. En sonunda ise ‘Rebis’ de denilen nihai ürün ortaya çıkar, bu ürün Lapis (Taş) olarak bilinir.
Düşündü, yürüdü açık bir kahveci gördü bir kahve aldı yürüdü. Kahve zihnini açtı, denizin kokusu buna yardım etti yürüdü düşündü.
Saat 01:00 i çoktan geçmişti. Düşündü en son çıkan taşın diğer taşları dönüştürme becerisine sahip olduğunu not etti.
Bir bisikletli geçti,
Bir kız oğlanı öptü
Kumrucunun önü kalabalıktı
Kardeşler büfeydi adı.
Kardeşliği düşündü.
Adam otele geldi.
Vapur seferinin adı galiba baykuştu
Çok yorgundu ama uykusu yoktu…