Beni olduğum gibi sever misin?
Beni olduğum gibi sever misin?
Hırçınlıklarımla, sessizliğimle, gürültümle, korkularımla, yalnızlığımla, beni ben yapan her şey ve geçmişimle olduğum gibi, her şeyimle…
Ben de en az senin kadar yaralı, öfkeliyim belki hayata belki birilerine… Karşılıksız sarılmaya, sarmalanmaya, anlaşılmaya ihtiyacım olamaz mı?
Ben de her şeyi bırakıp, koşulsuz sana güvenmek, kendimi bırakmak istiyorum. İstemekten öte belki de tek ihtiyacım bu.
Belki değil, biliyorum senin de bu.
Sendeki beni, bendeki seni görüyorum.
O sınırı bir aşabilsek, günden bir kurtarabilsek kendimizi.
Bir an, bir şey geliyor ya senin ya benim içimdeki kırıklığa dokunuyor.
Oyunlar, yalanlar devreye giriyor.
Tam da bu yüzden düşüncede, hayatın yanılsamalarında değil, birbirimizde, birbirimizin sessizliğinde bulacağız huzuru.
Zamandan, mekandan, günden uzakta sen ve ben’in derinliğinde…
Şimdi sus, sustum, sarıl bana…
Nedensiz, koşulsuz, bedenden öte ruhunla, ruhumla…
Olduğum gibi, olduğun gibi…