Beyniniz DNA’nızı değiştirebilir mi?
Beyniniz DNA’nızı değiştirebilir mi?…
“EVET”
” Bellek üzerine yaptığı çalışmayla Nobel ödüllü nöropsikiyatrist Eric R. Kandel, düşüncelerimizin, hatta hayal gücümüzün,
DNA’mızın beyindeki nöronların “derisinin altına” nasıl girdiğini ve bazı genleri açıp bazı genleri kapatıp yapıyı değiştirebildiğini gösteriyor.
Yani düşündükçe ve hayal ettikçe beynimizin yapısını ve işlevini değiştiriyoruz. ”
– Dr Caroline Leaf (klinik ve bilişsel sinir bilimci)
2000 Nobel Tıp Ödülü sahibi Eric Kandel,
bir hayvan birkaç saatlik bir süre içinde bir şey öğrendiğinde,
bu öğrenme sürecinin sinyallerin
sinir hücrelerinin DNA’sına iletilmesine neden olduğunu keşfetti.
Kandel, bu sinyallerin
belirli genleri etkinleştirdiğini
ve diğer genleri devre dışı bıraktığını buldu.
Bir düşünceyi veya eylemi defalarca tekrarlayabileceğinizi
veya meditasyon yoluyla
her gün daha yavaş, daha tutarlı
beyin dalgaları yaratabileceğinizi
ve bazı genlerinizin beyin hücrelerinizde
yeni proteinler oluşturmak üzere etkinleştirildiğini kanıtladı.
Bu genetik değişiklik,
o hücrenin yapısını değiştirir
ve o hücrenin beyninizdeki diğer hücrelerle olan
bağlantı sayısını değiştirir;
bu da daha fazla farkındalığa,
daha becerikli düşünme, hareket etme, hissetme
ve daha faydalı ve yetenek sahibi olma yollarına yol açar.
Kandel ayrıca uzun zamandır inanılanın aksine
genlerimizin bile değişebileceğini gösterdi.
Sadece beynimiz değişmekle kalmaz,
aynı zamanda miras aldığımız genleri
veya bu genlerde yarattığımız kişisel özellikleri de değiştirebilir
ve sonuç olarak
genetik yatkınlığa dair inançlarımızı azaltabilir
veya tamamen ortadan kaldırabiliriz.
Kandel’in araştırması,
düşüncemizin, davranışlarımızın
ve beynimizi uyarma şeklimizin,
genin belirli proteinleri açıp kapatmasına neden olan yönünü, farkındalık düzeyimizi,
mümkün olduğuna inandığımız şeyleri,
duygularımızı etkileyen proteinleri
etkileyebileceğini kanıtladı.
Kandel’in sözleri ile;
“Her ne kadar bana uzun zamandır
beyindeki genlerin
davranışların yöneticileri,
kaderimizin mutlak efendileri olduğu öğretilmiş olsa da,
çalışmalarımız
bakterilerde olduğu gibi
beyinde de
genlerin
aynı zamanda
çevrenin hizmetkarları olduğunu gösterdi.”
—————-
Hayatımızın çoğu beta beyin dalgası durumunda geçiyor.
Beta dalgası, korteksin daha yüksek bir uyanıklık ve gerilim durumunu temsil eder.
Burası bazen olmak için iyi bir yer ama her zaman değil.
Alfa, teta, delta ve gama beyin dalgaları
daha becerikli beyin dalgası kalıplarıdır
ve meditasyon bunları oluşturmada
daha iyi olmanıza yardımcı olabilir.
Bu beyin dalgası durumları,
insanın en temel yetenek farkındalığında yer alır.
Bu hallerde olduğunuzda,
yalnızca yeni sinir yolları, yeni yollar yaratmıyorsunuz,
aynı zamanda süper farkındalık da yaratıyorsunuz.
Tekrarlanan meditasyon
veya bu beyin dalgası durumlarına girmenin diğer yolları, farkındalıkta büyük bir artışa olanak tanır,
bu da otomatik tepkileriniz hakkında seçenekleriniz olduğunu
ve bunları değiştirme yeteneğinizin olduğunu görmenizi sağlar.
Ve sonuç olarak,
artık size faydası olmayan rutinlerden çıkmayı seçebilirsiniz.
Bu yeni kalıplar yerleşik norm haline geldiğinde,
kendimiz için belirlediğimiz hedeflere ulaşmak için
doğal olarak yapmayı, hissetmeyi, düşünmeyi
ve bizim için en iyi olanı seçeceğiz…