Bilinçdışı
“Bilinçdışının keşfinin muazzam bir şey anlamına geldiğini
henüz anlamadık.
Uygarlığımızı korumak istiyorsak
bu başarılması gereken bir manevi görev…” Carl G. Jung
__Peki neden?…Çünkü toplumsal değişikliklerin ardında da yine o bilinçdışı ve orada yaratılan karadelikler var ve bireyi, toplumu korumak için Bilinç ve Bilinçdışı arasındaki çatışmayı çözmek şart…Görselde Psişe için Freud’un buzdağı metaforu kullanılmış. Gördüğünüz gibi, bilinçli olan kısmı – herhangi bir anda farkına vardığımız – Psişenin en küçük kısmı ve bilinçsiz / bilinçdışı kısmı ise buzdağının en büyük olan kısmı….
Bilinç bazen de
bir bilinçdışı okyanusunda yüzen
bir tahta parçası olarak temsil edilir
_____________________
Bununla başka neyi görüyoruz?
__İnsanlığın ortak bir ruh alanında veya frekansında bir bütün olduğunu veya iletişimde olduğunu tabii…
Peki bunu bilmenin önemi ne?
Bu soruya cevap vermek için önce yapısını bilmek gerekiyor
________Bu yapıdaki ;
Kişisel Bilinçdışı / The personal unconscious,
şu anda aktif olmayan tüm hatıraları,
ayrıca özellikle yaşamın erken dönemlerinde öğrenmiş olabileceğiniz özel alışkanlıkları, örneğin fobileri içerir.
Toplumsal Bilinçdışı / The social unconscious,
kültürünüzün ve toplumunuzun bir parçası olarak öğrendiğiniz her şeyi, hayatınızın çok erken dönemlerinde ebeveynlerden ve diğerlerinden edindiğiniz şeyleri, örneğin önyargıları içerir.
Bu, kalabalıkların veya grupların ‘sürü’ anlamında nasıl işlediğine bakan bir kavramdır
Ve Biyolojik Bilinçdışı / The biological unconscious,
çok fazla öğrenmeyi içermeyen şeylerden oluşur – İçgüdüler…
_____________________
Kişilik teorisi ve psikoloji tarihi konusunda uzmanlaşmış bir psikolog ve profesör olan Cornelis George Boeree ;
” Ben buna “biyolojik bilinçdışı” derken,
Carl Jung buna “kolektif bilinçdışı” dedi”
şeklinde ifade ediyor.
_____________________
Bilinçli süreçler genellikle insan davranışlarının birincil belirleyicileri olarak kabul edilirdi
Son birkaç on yılda
sosyal biliş araştırmalarındaki yaklaşımlar ve ilerlemeler,
karar vermemizin, düşüncelerimizin ve davranışlarımızın birçok yönünün
aslında bilinçdışı süreçlerden
kuvvetli bir şekilde etkilendiğini göstermekte…
_____________________
Birey geçmişiyle bir yerde tüm insanlığın geçirdiği evrimle ilişkilidir,
adeta atalarımızın tüm yaşamları
zihnimizde, bilinçdışının derinliklerinde gizlidir.
Ve genetik hafiza da
kolektif bilinçdışı kapsamındadır.
_____________________
Bu tıpkı
Kopernik’in dünyanın evrenin merkezinde olmadığını göstermesi kadar sarsıcı ,
ya da Darwin’in evrim kuramıyla insanın canlılar dünyasının merkezinde olmadığını iddia etmesi kadar sarsıcı olmalı…
Hayır daha da sarsıcı şahsen…
Freud’un bilinçdışını tanımlaması ile ;
aslında insanın
bırakın
evrenin ya da canlılar dünyasının merkezinde olmasını,
kendi bilincinin ve davranışlarının bile
tam olarak sahibi olmadığını gösteriyor!….
_____________________
Ve o toplumsal bilinçdışına bastırdıklarımız ,
işte onlar asıl tehlike
Kişi zihnindeki kara delikler gibi
toplum zihninde de kara delikler var zira…
Ve toplumsal travmalar , bastırmalara ,
bunlar da toplumsal kara deliklere yol açabiliyor …
Sosyal Manipülasyonlar ve Bilinçdışı iç içe…
İlgili uzmanlar
Toplumsal travmaların,
çeşitli nedenlerle, toplumların sosyal bilinçdışının
ve örgütler gibi diğer sosyal sistemlerin oluşumunda
özel bir öneme sahip olduğunu belirtmekte…
_____________________
Sosyal Bilinçdışının
tıpkı kişisel bilinçdışında bulunan ve kişiye engel olan
kişiye ait zihinsel kara delikler gibi
“Zihinsel Kara Delikler” içerdiğini söylüyorlar.
Neyi satın alacağımızı,
nasıl oy vereceğimizi
ve neyi iyi veya kötü olarak gördüğümüzü
sessizce belirleyenlerin oluşturduğu kara delikler…
Bilindiği gibi Astronomide “Kara Delik”,
o kadar güçlü bir çekim kuvveti sergileyen
bir uzay-zaman bölgesidir,
bundan hiçbir parçacık kaçamaz.
Kara delikler ışık yaymadıkları için
gözlemlenemezler
ve varlıkları ancak varlıklarından kaynaklanan
olaylardan çıkarılabilir.
Benzer bir şekilde,
Zihinsel Kara Delikler doğrudan görülemez,
ancak grup üyeleri arasındaki çarpık ilişki modellerinin etkisiyle onlar hakkında bilgi sahibi olabiliriz.
Zihinsel Kara Delikler,
suçluluk ve utanç içeren süreçlerde
toplum olarak reddettiğimiz materyalleri temsil eder.
Ben toplumsal gölge dedim)
Bunlar yok olma, ayrılma ve ölüm kaygıları,bilinçsizce üstün olma gereksinimi, toplumdan atılma veya alay edilme korkusu gibi yoğun, varoluşsal duygular uyandırırlar.
_____________________
Toplumsal bilinçdışı,
ailelerden topluma, komitelerden organizasyonlara ve küçükten büyük gruplara kadar
kişileri ve gruplarını anlamak için hayati önem taşıyor.
Şimdi, kültürlerin hayatta kalabilmek için
Sosyobiyolojiyi çok iyi bilmeleri
ve bazı şeyleri başarmaları gerekiyor.
Örneğin, sosyobiyolojik açıklamalarda olduğu gibi
doğal kaynakların etkili kullanımını sağlamalıdırlar.
Ve aynı sosyobiyolojik açıklamalarda olduğu gibi
özgecil davranışları, kaynakları paylaşma kurallarını
ve diğer sosyal ilişkileri öğrenmeyi içerebilecek işbirliği sağlamalıdırlar.
Bir toplum hayatta kalacaksa -genetiğin ilgilenmesi gereken sorunların aynısıyla ilgilenmelidir.
_____________________
Zira
sağ beyin olarak bilinen bilinçdışı zihne hitap ederek
sadece tüketim tercihlerimiz yönetilmiyor,
aynı zamanda uzun soluklu ve kontrollü travmalarla
zihinsel karadelikler oluşturuluyor
ve
toplumlarda
sadece biyolojik değil
psiko- sosyo- kültürel bir evrim(?) gerçekleştirilebiliyor.
_____________________
Muhtemel ki
Toplumu anlamak , kişiyi anlamak,
Toplumu bilmek , kendini bilmek…
_____________________
Filozof Henri Bergson ‘un ısrarla belirttiği gibi :
“Yirminci yüzyılın en büyük görevi
bilinçdışını keşfetmek,
zihnin altını araştırmak olacaktır.”