Bilmek ve Tanımak Farklı Kavramlardır
Bu yazıda; pek çok kişiyi zaman içinde doğal ve haklı nedenlerden dolayı yanılgıya ya da hataya düşüren iki kavramı sizlere açmak istiyorum.
« Kendini bilmek », « Kendini tanımak » sözcüklerinin kaynağının Ege’deki, Kahini ile meşhur Delfoi adası Apollon mabetinin alınlık yazısı olduğu bilinmektedir.
Burada yazanın tam ve doğru tercümesi
« EY INSAN KENDİNİ KENDİN TANI »
ya da
« EY İNSAN KENDİ KENDİNİ TANI »
şeklindedir.
Ne var ki bu sözcükler çevrilirken gerek « Bilmek » ve « Tanımak » kavramları için Ingilizcede sadece « Know » sözcüğünü yaygın olarak kullanmanın getirdiği kısıtlama, gerek se Fransızcadan çevrilirken tam karşıtı « Tanıma » olan « Connaître » sözcüğünün öyle sanıyorum gereken özen gösterilmeden çevrilmesi sonucu, « Bilmek » sözcüğünün kullanılması yaygın hale gelmiş, ama kavram olarak sıkışıldığında rituellerimizde bazı yerlerde « tanımak » sözcüğü mecburen kendini kabul ettirmiştir.
Nedir « bilmek » ve « tanımak » arasındaki fark ?
Bilmek hafızaya kaydetmek demektir. Tanımak ise o « şeyle » özdeşmek, kendinde o « şeyle » beraber yediğimiz ekmek vücudumuzla nasıl bütünleşiyorsa öyle bütünleşmek demektir.
Bilimin eski Türkçesi « İlim » sözcüğüdür. Söz konusu tanımaya ise eski Türkçe de « İrfan » deniyordu. İrfan sahibi kişilere ise « Arif ». Bugün maalesef bu sözcüklerin karşılığı yok. « Maarif » i « eğitim » yaptık ama irfan ve arif kadük kaldılar ve maalesef « bilmek » kavramı ile özdeşerek bana göre kısırlaştılar.
« Bilmek » ve « tanımak » arasindaki farka bir açıklama daha getirmek istiyorum.
« Bilgi » geneldir; « tanıma » ise müşahhas yani kişiye özel. Bir doktor, tüm insan vücudunu ve ilmi neticesinde bütün hastalıkları kitaben ne kadar bilirse bilsin; bir tek hasta için özel bir teşhis, yani günümüz Türkçesi ile tanı, koymak zorundadır. O tanı o hastaya ve bünyesine has bir gelişme gösterecektir ve doktorun genel bilgisi o tanıyı koymaya yarayacaktır. Doktor o aşamada sahip olduğu bilgiye dayanarak irfanını ortaya koyan arif kişi olmaktadır. Bu alanda Türkçede teşhis ve tanı sözcüklerini zaten kullandığımız için « Doktor hastalığı bildi » ifadesinin doğru gibi gözükse de içeriğinin ne kadar zayıf oldugunu sanırım kolayca söyleyebiliriz.
Bu tanı işine tıp lisanında « Diagnoz » işlemine de « diyagnostik » deniyor. Dikkat ederseniz bu kelimenin icinde iki kelime var:
-Birincisi ışık demek olan arapçası « ziya », grekcesi « dia » sözcüğü
-Ikincisi ise çeşitli lugatlara bakarak öğrenebileceğimiz « gnoz » yani gizli, özdeşilecek irfan.
Demek ki tanımak yani diagnoz gizli olanı ışığa çıkarmak anlamına geliyor. Oysa bilmenin böyle bir işlevi yok. Bilmek statik, tanımaksa dinamik.
Fransızca’da tanıma diye çevirdiğimiz sözcük Connaître. Bu da mürekkep bir kelime. Açılımı “Beraber Doğma“ anlamına geliyor. Bu “beraber doğma” inişlerimizden sonra yaptığımız gibi kendi karanlıklarımız içinde “tefrik” ettiğimiz kendi ışığımızla tekrar beraber doğumumuzu çok güzel açıklamıyor mu ?