Blavatsky
1877 yılında yazdığı İsis Unveiled adlı kitabında paganların İnsan anlayışını şu şekilde açıklar Madam Blavatsky ‘İnsan küçük alemdir.Tıpkı cenin gibi ,üç ruhunun yardımıyla,makrokozmosun rahminde asılı durur.Dünyevi bedeni ,onun ebeveyni olan yer ile sürekli ilişki içindeyken,astral ruhu yıldızlara ait anima mundi ile birlikte yaşar.Dünya da her şeye nüfuz eden elementler ,uzayı da doldurduğu ve uzay kıyısız ve sonsuz olduğu için ,insan uzay birbirinin içindedir.İnsanın üçüncü ruhuna gelince ,o en yüksek sebep,alemin Ruhani nurundan yayılan sayısız ışınımlardan biri olarak sonsuz bir ışından başka ne olabilir? Bu organik ve organik olmayan ,ruhani ve fiziksel doğanın teslisidir.Bu teslis üçteki birdir’.
Helena Petrovna Blavatsky 12 Ağustos 1831 tarihinde Ukrayna’nın Dnepropetrovsk şehrinde doğdu.8 Mayıs 1891 ‘de Londra’da öldü.
Aristokrat Alman asıllı bir aileden Albay Peter Hahn’ın kızıydı.Öte alemlere temas göstergeleri daha çocuk yaşlarında başlamıştı.18 yaşında Nicephore Blavatsky ile evlendirildi.3 ay evli kaldı,kocasını terk ederek kaçtı. 18 yaşında iken yaklaşık 20 yıl sürecek seyahatlerine başladı,bu seyahatler sırasında Hindu Mahatmalardan dersler aldı.Birçok defa o vakitler yabancılara yasak olan Tibet’e gitti. Mahatmaların reenkarnasyon zincirinin son halkasına varmış,çok uzun ömürlü ,beden olarak kusursuz kamil ve bilge kişiler olduklarını aktarmıştır.
İlk kitabı 1500 sayfa iki ciltten oluşan İsis Unveiled ‘Peçesiz İsis’dir.1.cillte ‘Bilim’ ikinci ciltte ‘Din ‘ konularını işlemiş olup Viktorya çağı batıda adeta bir bomba etkisi yapmıştır bu kitap.Din konusunu işlediği ikinci ciltte Kadim felsefe ve inançların Hıristiyanlıktan daha ileri olduğunu ortaya koyar.
İkinci kitabı tam bir başyapıt olan Secret Doctrine ‘Gizli doktrin’ dir.1888 yayınlanmış ve tam 1800 sayfadır.İki cilt olarak yayınlanmıştır.1891 ‘de ölümü nedeniyle tamamlanamamıştır.İlk cilt evrenin yaratılışı ,yapısı ve arkasındaki kozmik yasaları anlatmakta .İkinci cilt ise insan ırkının devinimleri ,Mu ,Atlantis gibi kayıp uygarlıklar ,reenkarnasyon ve insanların ruhsal ve psişik tekamülü anlatılmaktadır.Çok ilginçtir bu kitapta tam 50 000 kitap kaynak olarak gösterilmektedir.
Amerika’ya gelişinden yaklaşık 2 yıl sonra Teosofi Cemiyetini kurdu.Kurucuları Din ve Bilim adına en yararlı şeyin Sanskrit,Pali,Zend ve diğer dillerdeki Bilgelerin ve inisiyelerin insan ve doğaya dair yüksek hakikatleri insanlığın kullanımına sunduğu kadim metinlerin yeniden canlandırılması olduğuna inanmaktadır.3 amacı vardır Teosofi cemiyetinin;
– Irk , renk veya din ayrımı yapmadan İnsanlığın evrensel kardeşliği için bir çekirdek oluşturmak
– Dünya dinleri ile ilimlerine ait kutsal metinlerinin incelenmesini teşvik etmek ve eski Asya metinlerinin yani Brahmanik,Budist ve Zerdüştçü felsefelerin önemini kanıtlamak.
– Doğanın saklı gizemlerini ,insanda uyur halde bulunan psişik ve ruhsal güçleri mümkün olan her açıdan soruşturmak.
Teosofik harekat kısa sürede 100 bine yakın taraftar toplamıştır.daha sonra merkez Hindistan’da Adyar’a taşınmıştır.
‘Ahlaki acının sona erdirilmesinin fiziksel olanın sona erdirilmesinden daha erdemli olduğuna inanıyoruz’ diyerek teosofi cemiyetine her yıl çok sayıda üyenin katılmasını sağlamıştır.
Ölümüne kadar yaptığı çalışmalarla teozofi,okültizm ve ezoterizm alanında büyük çığırlar açmıştır.Dünyayı dolaşırken daha önce kimselerin bulamadığı bir çok eski yazıt bulmuş ve bunlar sayesinde bir çok öğretiyi açığa çıkarmıştır..