Potansiyeli olduğu için kimi silah ya da silaha benzeyen şeylerin tehdit olduğunu kabul ediyoruz günlük hayatımızda. Örneğin ben İsveç çakımla uçağa binemedim. “Ne olur ne olmaz!” çünkü. Çakı da olsa, potansiyeli var. Oysa her insan potansiyel bir katil değil mi? Yani, istediğimiz anda hepimiz birini öldüremez miyiz? Öldürmek, katletmek, sebepsiz yere [...]
" Evrenin tamamının ya da parçalarının varoluş amaçlarının ne olduğunu araştırırken yaşanan en büyük kafa karışıklığının altında, insanın kendi hakkındaki yanılgısı ve tüm varlıkların kendisine hizmet etmek için yaratılmış olduğu sanısı yatar. Her şeyin kendisine hizmet etmek için var olduğunu ancak budalalar düşünür... Ama eğer insan evreni araştırır ve onu [...]
Çağımızda insan nüfusu hızla artsa da aslında bir yalnızlığa doğru hızla gidiyoruz. İnsanın en önemli özelliklerinden biri olan konuşmak eylemi,artan teknolojiyle beraber azalmaya başladı. İnternet, televizyon, sms, akıllı telefonlar ,oyun konsolları derken kendimizle çok fazla vakit geçirmeye başladık. Mahalle kavramından, önce apartmanlara ,sonra aileye şimdi de aile içinde kendimize kapanmaya [...]
Her şeyin sıkı sıkıya adına sarılma koşuluyla var olabildiği bir dünyada, ad ile adın imlediği arasındaki bağıntının yaşamsal önem taşıdığı çoğunlukla benimsenen bir kabullenmedir. Halbuki ad ve onun betimlediği şey, [...]
Yaşlı bir adama ölüm döşeğindeyken sorabilsek " onaltı ay daha sağlıklı yaşamak istermisin?" diye... Yanıt elbette ki "Evet." olacaktır. "Bu zamanı asker ocağında geçireceksin." desek, yanıtın değişeceğini sanmıyorum. Şu anda asker ocağında [...]
Aristokratların egemenliğindeki toprak mülkiyetiyle tarıma dayalı köylü-derebeyi denkleminden oluşan feodal yapılanmaya karşı; Almanca “Burg” sözcüğünden kökenlenmiş burjuva sınıfı, 12. yüzyılda başladı kendini göstermeye. Yani Osmanoğulları’nın kendilerine göre bir devlet kurmaya [...]
Paris'in tadı damakta kalır Öyle bir kent ki şu Paris, oraya ne kadar çok gitmiş olursanız olun onu asla tam olarak tanıyamıyorsunuz, insanın karşısına her defasında bir başka yüzüyle çıkıp [...]
“Kişi, aydınlık figürler imgeleyerek değil, karanlığın bilincine vararak aydınlanabilir. Ancak bahsi geçen ikinci yöntem tatsızdır ve bu nedenle tercih edilmez.” C. G. Jung Yin ve Yang Uzakdoğu felsefesinde evrendeki diyalektik kutupluluğu [...]
Okuduğum son bir kaç kitabı bitirmek için can çekiştikten, hatta birinin yazarına fikirlerimi ki pek olumlu değillerdi yazmayı bile düşünüp vazgeçtikten sonra, bir çırpıda okuduğum bu kitabı blogumda da tanıtmak [...]
Bir kadeh şarap... Bir paket sigara... Odamın boşluğunda zamanın yokluğunda... Dibe vurma zamanlarında kalmaz bir şey.. Senden başka.. Dibe iner, çakılır, ciğerlerindeki hava kana karışır.. Delikler açılır ciğerleirnde... Aşk gibi.. [...]