Bukowski, Nutuk ve Yeniden Doğuş
Buz gibi odasında gün ışığı gözlerine değdiğinde hafifçe doğruldu.Tüm gece içtiği Hibiki isimli viski şişesi yanık kalmış okuma ışığının altında bomboş duruyordu.Japonlar bu işi biliyor diye düşünmeden edemedi.Bukowski okuyordu sızmadan önce.Kaldığı sayfadaki şiiri bir daha okudu, çünkü bu şiiirden sonra şişeyi bitirmeye karar vermişti.Şiir ”Bir Sigara Tüttürürsün” isimli şiirdi.
Hışımla bir sigara tüttürür
ve tarafsız bir uykuya dalarsın, uyandığında
pencereler ve kederin şafağı karşılar seni, borazanlar yoktur;
bir yerlerde, sözgelimi, bir balık- heryeri göz ve kıpırtı-
suda oynaşır durur; o balık
olabilirdin, orada olabilirdin, suya mahkum,
göz olabilirdin, serin ve asılı,
gayrı-insan; giy ayakkabılarını, geçir
pantalonunu, hiç yolu yok evlat, hiç-
olmayan havanın hiddeti, ölü menekşeler misali
benzeşmişlerin küçümseyişi; haykır, haykır,
bir borazan misali haykır, gömleğini geçir sırtına,
kravatını tak, evlat: mandolin gibi
hoş bir kelimedir keder, ve enginar gibi tuhaf; keder
bir kelimedir ve bir yaşam tarzı; kapıyı aç,
evlat; uzaklaş oradan.
Evet bu şiir, Bukowski, Hibiki ve boktan hayatı birleşince bu baş ağrısı gayet normaldi.
Dokunduğu her şey kötüye gidiyordu.Başucundaki sigarayı yaktı, yataktan kalktı mutfağa geçip duble bir koyu kahve yaptı.Fransız balkon denen şu aptalca balkon olmayan balkonda sigarasını içip, kahvesini yudumlarken daha uyanmayan sokakta uzayan giden sokak lambalarına baktı.
İçeri girdi sigarasını klozete attı, işedi ve sifonu çekti.
Sigara bir girdapla beraber dönmeye başladı.Durdu izledi. Önce küçük halkalar, sonra daha büyük halkalar…İşler, para, yoksulluk, arkadaş kayıpları, iş kayıpları, yoksulluk, terkediliş, hayatın tekmeleri, ,hasretler,silkiniş, yeni iş, yükselişler, para..Çevresindeki insanların öğrendiği puştluğu, tek dostu alkolle ayrılmayış.Tedavi için hastaneye yatış, bağımlılıktan kurtuluş, yeni iş, hızlı yükselme ve şimdi tekrar çöküş…
Aynen izmaritin döne döne dibe oradan da kanalizasyona karışması gibiydi hayatı.Kanalizasyonun içinde bu boktan hayattan kurtulmalıydı.
İlk iş olarak tek varlığı tüm odalarını dolduran kitaplarına gitti.
Nutuk , evet Nutuk bugün tekrar okuyacaktı.Ülkenin nasıl şartlarda kurtuluş savaşı verdiğini bir kez daha akşama kadar okuyacaktı. Pikabına Ruhi Su Kuvayı Milliye Destanı plağını koydu.Tütün sardı.Elektikli semaverine çay koydu.Gözlerinde yaş birikti…