"Herkes sakız çiğner, ama filanca, farklı çatlatır" var ya. Herkes aşure yapar, ama benim annem çok farklı yapar. O aşure yaparken, el değirmeninde ceviz çekerdim ben. Kuru üzüm ve kayısıları bana doğratırdı. Çok kuru meyveli, bıçakla kesilebilen, içeriği üstündeki süslerden daha pahalı olan bir aşure. Gül suyu, çam fıstığı, tarçın, ve babam yüzünden, içinde ve [...]
Çoğu insan yaşamını yöneten düzenin hayali olduğunu kabul etmek istemez, ama aslında her insan hâlihazırda mevcut bir hayali düzenin içine doğar ve istekleri doğumdan itibaren bu baskın mitlere göre şekillenir. Dolayısıyla kişisel isteklerimiz, hayali düzenin en güçlü savunma mekanizmaları hâline gelir. Örneğin günümüz Batılılarının en el üstünde tuttuk istekleri, yüzyıllardır tedavülde [...]
Yeteri kadar içmiştim Günün ağırlığı üzerime çökmüştü Son bir gayretle kalkmaya çalıştım. Olmadı. Masaya tüm ağırlığımı verip Bir kez daha denedim. Günün ağırlığı ve benim ağırlığım fazla gelmişti masaya. Bir bacağı kırılırken Beraber düştük yere Canım yanıyordu kolum kırılmıştı. Kolu, bacağı kırık derler yaa Ondan olmuştuk. Sarıldım masaya Ağladım avazım çıktığı kadar bağırarak. Ata sarılıp ağlayan Nietzsche geldi aklıma. Sonra aklımda gitti gibi geldi. Güldüm [...]
Olmaz ya…! Tut ki, bir müjde daha lazım oldu. Nereden bulacağız? Sıkı dur… geliyor. Çin, kadim dost. Tut ki, 400 milyar dolarlık swap anlaşması teklif ettiler. Offf…. Müjdeye bak. Olmaz ya…! Tut ki oldu. [...]
İnsanım. Elem ve acılarda benim bir parçam Mermer kadar soğuk olamam. Güçsüz kalmış Sıkıntıya düşmüş İlkel acının Esiri olmuş Ben, Bilirim ki, Mutlulukların en saf haline Aynamda ulaşabilirim. O, Arkasındaki sırrın ve Üzerine [...]
“İlk”ler unutulmaz(mış)… Teamül budur… Buna inanılır... Bu yüzden hep “İlk”lere düzülür methiyeler… Ama ben biraz farklı düşünüyorum… Ve asıl, “Son”ların unutulmayacağını iddia ediyorum… Belleklerdeki “Unutulmazlık” payesini, “Son”(lar)a vermeyi daha uygun buluyorum. “Her şeyin temeli ‘Son’dur” diyen Aristo ile [...]
"Kollarını sallaya, sallaya mı girecekler? Olmaz… Olamaz ki!.. Sonunda ölüm var!.. Kan var!.. Bunu anlamalılar!.." Hasan Tahsin 1919 Yılı 15 Mayıs’ında İzmir Limanını dolduran Yunan Donanmasının içinden, karaya ayak basmak için [...]
Yıl 1955'di. Eylül'ün 6'sı. İstanbul'da serin bir sonbahar akşamıydı. Vural Öger henüz 13 yaşındaydı. Dayısının elini tutmuş, İstiklal'de yürüyordu. Rebul Eczanesi'nden limon kolonyası alacaklardı. Ana cadde ve ara sokaklar o gün çok kalabalıktı. Çevrede boş boş duran [...]
Anadolu kaynaklı olup zamanla Yunan efsanelerine dönen karakterlerden biri de Lidya Kralı Tantolos 'un Sipylos(Manisa) dağının eteklerinde doğmuş Niobe' dir... Niobe, Tanrıça Leto- ki kendisi Koios ve Phoibe'nin kızı, Zeus'un sevgilisi [...]