Birinci adam, az sonra kılınacak olan cenaze namazına katılmak için caminin bahçesinde bekliyordu. Hava 172 dereceydi. Musalla taşında duran tabut ile arasında en fazla 5-6 metre vardı. Caminin kapısından bahçeye üç basamakla iniliyordu. Kapıdan sonraki ilk basamak, güneşin altında yanıyordu. İkinci basamak gölgeye denk geliyordu. Haliyle gölgeyi seçmişti o da... Cenazeler, birbirinden çok hazzetmeyen insanların [...]
Bedenim Sessizlik, Huzurlu bir liman arayışında. Dalgalar ve yağmur şiddetini artırıyor. Martılar yön gösterirken, Kuzgunlar devraldı rehberliği. Hafiften sis çöküyor. Sisle beraber tuhaf bir sessizlik yaklaşıyor, Bedenim üşümeye başladı. Ortamda sadece hiç var. Her şeyin içine işlemiş bir hiç. Varlığım yokluk haline geçiyor. Tuhaf bir rahatlık. Bir tabela görüyorum karanlıklar içinde, Ölüm limanı. Bir tabela daha ilerisinde Ölüm anını düşün. Dümen [...]
Roma Valisi Pilatus'un İsa'ya şunu sorduğu varsayılır: “Gerçek nedir?" Bilinir ki, İsa “Gerçek Ben'im" demiştir. Yani, Tanrı'nın gerçeğinin bedende zuhur etmiş hali. Bu Pilatus'un sorusu olayı gerçek midir? Nasıl anlayacağız? Referanslara mı bakılacak? Tamam, tamam... biz şimdilik buna "gerçek" demeyelim, "efsane" diyelim. Zira, "gerçek" dendiğinde somut olan, nesnel olan anlaşılıyor. Fiili olarak var olana, duyularla dış [...]
Facebook, hep ne düşünüyorsun diye soruyor ya, bazen de düşünmemek lazım. Zihin harika bir avcıdır, sizi yakalamak için bin türlü tuzak ve hile bilir. Düşündükçe, sizi o tuzaklara doğru yönlendirir, işi de [...]
Şu yaratıcı kıvılcım var ya, işte o dur kıskandığım ve kaybetmekten korktuğum. Aslında çok bilimsel ya da gerçek, doğru gibi şeyler değil aradığım. Ben ilham perilerimi uyandıran beni hayallerle buluşturan yaratıcı [...]
İlk yazımda hayat ölümden doğar demiştim, dün bir söz duydum ve bu sözü hepimiz aslında her gün duyuyoruz, aydınlığın karanlığı aydınlatacağı, karanlık olmazsa aydınlığın olamayacağı sözü. Ama bunu bir yazı [...]
Bir kitabı yarım asır fark ile ikinci kez okuyorum: o zamanlar hangi konulara önem vermişim, şimdi neye dikkat ediyorum; onu tartıyorum.. Kitabın ismi: Jacques Benoit-Méchin’in “Mustafa Kemal veya Bir İmparatorluğun [...]
Aldım, verdim, ben seni yendim... Çocukluk anılarımızdan kalan bu tekerlemeyi hatırlar mısınız? ''Sarı kızın saçlarını yolmaya geldim'' şeklinde devam edermiş, sonradan öğrendim. Bu tekerlemeleri güzelim çocukların belleklerine sokarken ne ummuşlar, [...]
Bir saklambaç sanki Kendini bulmaya çalışıyorsun Ama yoksun. Sıkılıp körebeye geçiyorsun, Karanlıktan yorulup Işık istiyorsun. Gözlerini açıyorlar ışık veriyorlar, Gözlerini kısıyorsun. Ne istediğni bilmiyorsun Mükemmeli arıyorsun. Aranıyorsun bir ayna Görüyorsun kendini, Anlamıyorsun mükemmel olan Sensin. Yaşarken öl diyorlar, Bilemiyorsun. Şöyle bir uzanıyorsun Bu [...]