Cellat ve kurban ikilemi
Dün bir futbol kulübü başkanı maçta hakemlere kızdı “silahım olsa vururdum, samimi söylüyorum. Kendime nasıl hakim olayım, iyi ki yoktu” dedi.
İyi ki yokmuş….!
Hakem direkten döndü.
Ondan bir gün önce Beşiktaş başkanı “karı gibi arkadan konuşmayın” dedi.
Sonra da özür dilemeye kalkıp, “özür dilerim beyler” dedi.
Protesto edenleri de oturum başkanı fırçaladı.
Cellat ve kurban ikilemi.
Ezen ve ezilen…
Ve sonuçta ezenin o malum “haz” duygusunu yaşaması.
Bunun üstüne dönen bir dünya gerçeği.
Aslında hem cellatız hem kurban
Hem avcı hem av…
İktidardaki pozisyonumuza göre biçim alıyor olup biten.
Umut Vakfı’nı bilir misiniz?
Bireysel silahlanmaya karşı, Nazire Dedeman tarafından kurulmuştu.
Önemli raporlar hazırlar her yıl.
Bakın ne diyorlar 2018 raporunda.
“2018 yılında, 2015 yılına göre Türkiye’de cinayetlerde silah kullanımı yüzde 70’ten yüzde 80’e çıktı, vaka sayıları ise yüzde 40 artış gösterdi…. Son 5 yılda insanların öldüğü vakalar yüzde 69 arttı…
Vakıf Yönetin Kurulu Üyesi, Psikiyatr Dr. Ayhan Akcan diyor ki, “Türkiye’de ruhsatsız veya kayıt dışı silah kullanımında artış var ve bu artış da silahla işlenen suçlara yansıyor. Türkiye’de iki evden birinde silah bulunuyor, evlerde tahmini olarak 25 milyon silah bulunduğununu tahmin ediyoruz, bunların %85’i ruhsatsız, sadece %15’i ruhsatlı ve her gün ortalama 10 kişi bu silahlarla öldürülüyor”
Eril güç ve araçları…
Fallusun kimi zaman silahla tezahürü
Merminin çıkıp hedefe girmesi
Kimi zaman da kaleye gol olarak girmesi
Hep o atılan şey bir yere girecek, onu atan benlik zafer hissini (haz) yaşayacak.
Garip ama gerçek, biz buyuz.
Erkek şiddeti sonucu 2017 yılında 290 kadın öldürüldü (Bianet Erkek Şiddeti Çetelesi).
Bu bilineni…
Aile ve Sosyal Çalışmalar Bakanlığı ve Hacettepe Üniversitesi‘nin birlikte yürüttüğü 2014’te yayımlanan Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması sonuçlarına göre, ülkedeki kadınların en az üçte biri fiziksel ve/veya cinsel şiddete maruz kalıyor, kadınların sadece yüzde 11’i bunu resmi kurumlara bildiriyor. Üstelik bu sayılar sadece evli kadınlar için geçerli. Dolayısıyla, şiddete maruz kalan kadınların resmi sayılardan çok daha fazla olduğu tahmin ediliyor.
Kimi direkten dönüyor, kimi gol oluyor.
Ve bundan haz alarak adına “yaşam” denilen kumaşı dokuyoruz.
Bu tezgahtan çıkmak lazım.