Çocuk muyum?
Yorucu ve içkili bir geceydi, uyuyamamıştı bir türlü. Sabah olmuş,güneş ışığı odasına girmeye başlamıştı Mahalle herhalde çok erken uyandı bayağı ses var aşağıda diye düşünürken büyük bir gürültüyle yataktan fırladı. Perdeyi açtı ve aşağıda gördüğü manzara karşısında şaşkına döndü. Sokağa parketmiş beyaz bir arabanın üstünde kanlar içinde bir kadın yatıyordu. Aracın kaportası çökmüş, alarmı çalıyor ve diğer evlerin camlarından bakanların sokağa inenlerin sayısı hızla artıyordu. Biraz daha eğildiğinde bir ceset daha olduğunu gördü yerde. Bu arada muhtemelen ilk cesedi gören esnafın çağırdığı polis mahalleye intikal etmişti. Bir sürü polis arabası etrafa yerleşirken bir başka kadın daha aynı arabanın hatta ilk cesedin üstüne doğru düştü.
Sokakta çığlıklar yükseliyor, herkes kafasını benim bulunduğum apartmanın üst tarafına çeviriyordu.
Neler oluyordu. Kafam bir anda hızla düşünmeye başladı, ilk şaşkınlık sonrası daha bilinçli olmaya başladım. Ben zaten apartmanın en üst katında teraslı dairede oturuyordum. Hızla terasa koştum. Şimdi daha iyi hatırlıyordum, akşam çok kalabalık bir parti vermiştim.
Terastayım etraf boş.
Aşağıda çığlıklar, polis sirenleri sesler.
Aşağıya bakmak için tekrar eğildim.
Birden kafamda bir sızı ve boşluğa düşüyorum.
Aşağıdan gelen sesler çekilin birisi daha düşüyor.
Polis telsizinden bir anons ” Amirim emriniz üzerine şüpheli şahıs görüş alanıma girer girmez vurdum”
Olaydan bir kaç saat öncesi gece 04 00 civarı :
‘ ‘Canım ne kadar çok içmişiz, bu şekilde eve gidemeyiz gel şu büyük yatakta yatalım.’ ‘
Terasın en güzel yeri o özel yaptırılmış yataktı. Akşam güneşinin batışını yattığınız yerden seyretmek için ayarlanmıştı.
Bir kaç gün öncesi :
‘ ‘Oğlum bu yatağı neden buraya yaptırdın. Çok yüksek ve duvarla aynı hizada. Uyur kalırsın, Allah korusun oğlum düşersin.’ ‘
‘ ‘Amann anne çocuk muyum?’ ‘