Cumhuriyet Sofrası
“ Sapa kulba kapağa itibar etme dostum
İçi boş tencerenin bu sofrada yeri yok ! ”
Sayıları nedir bilinmez, lakin az olmadıkları konusunda her cenahtan herkesin emin olduğu şey; Mustafa Kemal Atatürk adının birçok insan için hayattaki en değerli 3 kelimeye tekabül ettiği bir gerçek. Konuyu siyasete ya da gündelik iç çekişmelere getirmeden “adabıyla” anlatacağım.
Gazi Paşa’nın bu topraklar nezdinde ve dünya halklarının şuurlu bireyleri sathında son derece sembolik bir anlamı vardır. Bu sembolik anlam, bir siyasi partinin ilkelerine, bir dönemin geçici özelliklerine ya da basit bir kişisel hayran kitlesinin takıntılarına sığmayacak derinliktedir. Anlaşılabilmesi çok kolaydır ancak anlamayanlara da anlatabilmek için bu derinliği köreltmek değil; anlayamayanları derinlere itmek lazımdır.
Bu yönüyle bakıldığında Gazi Paşa’yı ve O’nun kerametini sempati duyacak olsun ya da nefret etsin, bir bireyin irdeleyebilmesi için öncelikle insanlık tarihini tarafsız bir gözle tahlil edebilmesi gerekmektedir. Bu tahlil yetisini kendinde bulabiliyorsa eğer, “neden” sorusunu sormaktan imtina etmiyor olması icap etmektedir.
Evet, Türkiye Cumhuriyeti Mustafa Kemal Atatürk’ün karakterinin izlerini taşıyan bir yapıdır ancak taşınan izler ve O’nun karakteri; kişisel hırslardan ve tatminlerden uzakta “mutlu ve bilge insanları bir arada ve hür yaşatma” özünü temelinde barındırmaktadır.Bu özü “dinleştirme” veya “putlaştırma” eğiliminde olanlar kuşkusuz hata yapmaktadırlar ve bu hataları yalnız ve yalnızca kendilerini bağlar.
O’nun adında aklı selim bir “mutluluk” bulanların bir diğer kıymetli kelimesi de “cumhuriyet”tir. Çünkü cumhuriyet bu saf mutluluk idealinin canlı ve ruhu olan bir hüviyetidir.
Kendi ifadesi ile Atatürk, ilhamını gökten ve gaipten değil doğrudan doğruya yaşamdan almaktadır. O’nun Cumhuriyeti işte bu yüzden canlı ve ruhu olan bir yapıdır.
Bu yapıyı bir sofraya benzetecek olursak; öncelikle “alnı açık gözü toklar” sofrasıdır Cumhuriyet.
Sanıldığı ya da resmedildiği gibi maddeden veya cehaletten sarhoş olanların değil; bilimin, felsefenin, sanatın, insanlık idealinin ve uygar bir ulusun geleceğinin masada olduğu Çankaya Sofraları gibidir Cumhuriyet.
Kula kulluk edenlerin, dalkavuklar etrafında el pençe divan duranların değil; haram nedir bilmeyenlerin sofrasıdır.
İşte bu nedenledir ki; kıymetlileri Atatürk ve Cumhuriyet olanlar
“Para pula ihtişama aldanıp kanmazlar” !
Onlar bilirler ki İçi boş insanların bu dünyada malı mülkü var ama yeri yok.
Saygı, özlem ve minnetle …
Sen çok yaşa Cumhuriyet !