Doğu ile Batının bir Lokmalık Lezzetlerinin Sanata Dönüştüğü Adres: Tapasuma
19. yüzyıl Osmanlı sanayi mimarisinin son örneklerinden biri olan ve Guardian gazetesinin İstanbul’un en güzel lokasyonlarından biri olarak gösterdiği tarihi “Suma Fabrikası”nın restorasyonu ile yaratılan Sumahan on the Water Hotel’in Genel Müdürü Tuba Tekeli’nin daveti üzerine bu çok özel otelin bünyesinde yer alan Tapasuma restoranı ziyaret ettim. Doğu’nun Batı ile bütünleştiği mistik şehir İstanbul’un Çengelköy kıyısında inanılmaz bir Boğaz panoramasına sahip olan Tapasuma’da yemek yemenin çok ayrıcalıklı olduğunu düşünüyorum. Bu düşüncemde Sumahan’ın kurulduğu yıldan beri asla taviz vermediği kalite anlayışı ile Tuba Hanım ve ekibinin koşulsuz misafir memnuniyetine önem veren yaklaşımlarının büyük bir payı olduğunu da bilmenizi istiyorum. Tapasuma’da yemek öncesinde bu eşsiz manzara eşliğinde Tuba Hanım ile biraz sohbet etme şansımız oldu. Bu keyifli sohbette bana hep ilginç gelen Tapasuma adının restoranın hem yerli-yabancı dillerde kolay söylenebilmesi, hem de yiyecek barında İspanyol tapaslarının sunumlarına benzer bir konsept ile Türk mezelerinin sunulmasından yola çıkılarak ve binanın tarihini yaşatması için seçildiğini öğrendim.
Tapasuma’nın mutfağı ise deneyimli Baş Aşçı Gökay Çakıroğlu ve ekibine emanet edilmiş. Gökay Bey mekanın sekiz metrelik yiyecek barında, Türk ve Akdeniz mutfağından sıra dışı ve modern örneklerle leziz Türk mezelerini, “lokma”lıklar olarak adlandırdığı çok farklı bir konsept ile konukların midelerine olduğu kadar gözlerine de hitap eden sanatsal lezzet sunumları gerçekleştiriyor. Bende bu zengin mönü içerisinde kaybolmamak için Tuba Hanım’ın tecrübesinden yararlanmayı tercih ettim. Gökay Bey ve ekibi tarafından adeta bir tablo gibi hazırlanan şık sunumları ile masamıza soğuk ve sıcak tapas seçimlerimiz geldi. Tercih ettiğim lezzetler ile ilgili yorumlarıma gelince; deniz mahsullü kabak çiçeği dolmasının harcının lezzeti ve pişirilme kıvamını çok beğendim. Acılı ezme ve zerdeçal sos ile servis edilen marine levrek filetonun oldukça enteresan bir lezzet olduğunu düşünüyorum.
Bizlerin “içli köfte” olarak bildiğimiz “kıbbe”’nin alışılmışın dışındaki bir bohçayı andıran şık sunumu ve lezzetinden çok etkilendim. Gökay Bey’in pastırmayı domates ve tereyağı ile sotelerken çemen tadını nerede ise tamamen yok ettiğini ve bunun pastırmalı ılık humusa ayrı bir yorum kattığını söyleyebilirim. Yaprak ciğerin sunumunun ve lezzetini beğendim ama bana biraz kurutulmuş gibi geldi.
Tuba Hanım denediğimiz bu farklı yorumların ardından ana yemek olarak fırınlanmış kuzu incik ile ızgara lagosu tatmamızı önerdi. Kuzu inciğin hem sunumunun hem de lezzetinin alışılmışın çok dışında buldum ve inanılmaz beğendim. Lagos ise mükemmel pişirilme kıvamı ve renkli sunumu ile beni oldukça etkiledi. Bu kadar özel lezzetin ardından tatlı tercihimi limon sorbeden yana kullandım. Her zaman çok sevdiğim limon sorbenin eşsiz boğaz manzarası ile bütünleşen tadının keyfime keyif kattığını söyleyebilirim.
Bu güzel yemeğin sonunda kahvelerimizi içerken Tuba Hanım’dan Tapasuma’da set mönü olarak içkisiz bir yemeğin bedelinin kişi başı ortalama 110 TL olduğunu öğrendim. Bu konum, servis ve hizmet kalitesine göre fiyatı oldukça makul bulduğumu bilmenizi istiyorum.
Adres: Kuleli Cad. No:51 Çengelköy – İstanbul
Tel: 0216 422 80 00
www.sumahan.com