Elmayı yemek lazım….
Özgür olmaya mahkumuz
Mahkumiyetin acısını çekmek
Kurtulmak lazım.
Ama önce kurtulacakların ve kurtaracaklarını anlamak lazım.
Anlamak için bilmek gerek
Bilmek isteyen o elmayı ısırmalı
Kovulmalı.
Elma varsa çürümesi için bırakılmamıştır.
Ceza varsa çekilmelidir.
Elmayı uzatanda özgürleşmek istemiştir.
Kurtulmuştur.
Kurtulmalısın.
Nazım Hikmet’in dizelerini seslendiren Cem Karacanın doyumsuz şarkısında dediği gibi ” çok yorgunum beni bekleme kaptan”. Varlığımı hissettiğim her saniye yoruluyorum kaptan.
Özgürlük özgür olmak değildir.
Özgürlük onu istemek değildir.
Özgürlük yok oluştur
Sartre’ ın müthiş çalışması, başyapıtında dediği gibi Varlık ve hiçliğin öğrenilmesidir.
Bence özgürlük.
Varlığını bir hiçliğe taşıyabilmek
Hiçliğe varlığıyla anlam katabilmektir.
Aynı zamanda hem varlık hem hiçlik olabilmektir özgürleşmek.
İnsan varoluşun ortasına öylece varlık olarak atılmıştır. İnsan olmak istediğini olmamış bir kukla misalidir. Çamurdan, kaburgadan, ” Ol”dan olmuştur. İnsan bunu kabul edemez ipleri kesmeli, çamurunu kurutmalı, kaburgadan çıkmamalı ya da’ ‘Olmam’ ‘diyerek olabilmelidir. İnsan daima evrilmelidir.
Özgürleşme bitmez, bitiş ölümdür. Ölene kadar insan olmaya çalışılmalıdır. İnsan olmak için Anlamak gerekir,
Bilmek gerekir,
Bulmak gerekir,
Kaybetmek gerekir
Sonra bildiğini, bulduğunu, kaybettiğini
Anlamak gerekir
Bilmek gerekir
Bulmak gerekir
Kaybetmek gerekir.
Acaba, yaşadıklarımız Sisifos’un cezası gibi bir ceza mı?
İnsan olmak dedik.
Homerus’a göre Sisifos ölümlülerin en bilgesi olan insandır. İsmi sophos (bilge) sözcüğüyle ilişkilendirilir.
Albert Camus Sisifos söyleni isimli yapıtında insanın yaşamın anlamsızlığına ve tüm baskılarına rağmen direnmek zorunda olduğuna dikkat çeker.
Hayat bir Samsara tekeridir.
Samsara, Sanskrit’ten gelir ve kelimenin tam anlamıyla “sürekli göç” anlamına gelir. Samsara böylelikle yeniden doğuşun sonsuz döngüsü anlamına gelir. Hinduizm, Budizm ve Jainizm’de bu inanç, sadıkların hayatlarını şekillendirir. Sen, “kurtuluş” durumuna gelene ve böylece nirvanaya girene kadar, sık sık bir insan olarak yeniden doğuyorsun.
Acı çekmenin sonsuz döngüsü olarak yaşamak?
Her şeye karşın mücadele etmek.
Önce kendinle savaşını kazanıp özgür olmalısın.
Özgürlük yaşarken ölebilmek
Yaşarken azala bilmektir.
Özgürlük acı çekmeme halidir.
İnsan acı çeker.
İnsan tam azalamaz.
İnsan elmayı ısırır.
İnsan özgür olamaz.
Özgür olan insan başka bir şeydir.
Tanrı,
O elmayı insandan kurtulmak için koymuştur.
Çünlü insan
Bıkmadan o taşı yukarı çıkaracaktır.
Çünkü insan, mücadele edecektir.
Çünkü insan, bir gün kazanacaktır.
Başka bir elma sandıktır.
Evet sandık.
Efsaneye göre Osiris, kardeşi İsis’e aşık olur ve onunla evlenir. Birlikteliklerinden şahin başlı Horus doğar. Osiris’in yerine geçmek isteyen kardeşi Seth, Osiris’i yok etmek için bir plan hazırlar. Bu plana göre Seth, Osiris’in ölçülerine göre bir sandık hazırlatır ve sandığı en değerli taşlarla süsletir. Ve kendisine yardım eden yetmiş iki kişiyle birlikte planını uygulamaya koyulur.
Seth büyük bir davet verir ve davete Osiris’i de çağırır. Yemek sonunda Seth, yaptırdığı gösterişli sandığın kimin ölçülerine uyarsa, sahibinin o olacağını söyler. Denemek için herkes sırayla sandığın içine yatar. Sıra Osiris’e geldiğinde Seth sandığı çiviler, eritilmiş kurşunla lehimler ve Nil Nehri’ne atar.
Sandık insanın hırslarıdır
Sandık insanın azalamamasıdır.
Sandık insanın esaretidir.
Elmada
Sandıkta
Tanrıların fikirdir.
Peki elmayı ye diyen yılan kimdir? Değiştirdiği gömlek ile yeniden doğuşun simgesi olan yılan kimdir?
Hatta tıpta asaya sarılan iki yılandan hangisidir elmayı yediren yılan.
Çok kolay değil değil mi?
Gördüklerimiz
Bildiklerimiz
Anlamaya çalıştıklarımız…
Özgürleşmek için merak etmek lazım…