Eşlik
Uçsuz bucaksız bir yerdeydi yolculuğumuz…
Yorulmamacasına gitmek;
yol almak gerek…
Herkese, her canlıya, hatta kainata geçerli kurallar geçerli ikimiz için de…
Rüzgar, bana da yardımcı sana da…
Rüzgar, bana da engel sana da…
Yoruluyorum bazen,
Dinlendiriyorum kanatlarımı yerin kaldırma kuvvetinde, rüzgarın dost kollarında…
Çok kararlıyım
veya kararlı görünüyorum dışarıdan,
Kanatlarım suya deydi değecek…
Deniz de dostum…
Şu an üzerinde yolculuk yaptığım engin dünya içinde başka bir dünya…
Acıkmış olabilir miyim?
Acıktım…
Ama duramam; devam…
Rüzgar artık ses getirmiyor uzaktan…
Karanın seslerinin yetişemeyeceği kadar uzağındayım demek ki…
Kanatlarımın rüzgardaki sesi, iç sesimle yarışıyor…
“içgüdüm” yolculuğumdaki inancım…
Güneşi soluma aldım öğle vakti
ve çıktım yola…
elbette dünyanın bir sonu var bu yönün sonunda…
Kanatlarımın altındaki derinlikleri düşünüyorum;
Kanatlarımın üstündeki evrenden daha mı derin acaba?
Önümdeki yol, arkamdakinden daha mı uzak veya?
Bir siluet görülüyor yavaştan;
doğru yöndeyim…
Biraz daha azmetsem ulaşacağım…
aynen devam…