Farkolsun !
MERHABA
Felsefe Taşı isimli oluşumu hayata geçiren değerli dostlarım, benim de yazmamı arzu ettiklerini bildirdiklerinde tereddütsüz kabul ettim. Hem bu oluşumun içinde yer almayı hem de yazı ile ifade etme deneyimini heyecan verici buldum.
Gerek yazarlık mesleğine, gerekse kendi mesleğime duyduğum saygı sebebiyle, özellikle vurgulamak istiyorum ki, yazar değilim ve bu dergiye göndereceğim yazıların bana bir “yazar” kimliği kazandırmasını hedeflemiyorum. Heyecanlandığım şey, duygu ve düşüncelerimi, kendi sınırlarım içindeki bilgi ve tecrübelerimi yazarak ifade etme deneyimini yaşayacak olmam. Bunun kadar heyecan verici bir başka boyut ise, bu deneyimin göz önünde cereyan edecek olması. Tanıdığım, tanımadığım, duygu ve düşüncelerinden haberdar olduğum veya olmadığım insanların huzuruna çıkmak, onların da duygu ve düşünceleriyle haberleşmek. Yazı yoluyla kurulabilecek bir karşılıklı etkileşimin nasıl olacağını birlikte keşfetmek… Belki de merak…
İlk yazı zor olur derler ama doğrusu böyle bir zorluk yaşamadım. Çünkü bu ilk yazının bir merhaba olmasını diledim… Merhaba, tanışalım, görüşelim anlamlarına gelen bir kelime. Bir tür karşılama aynı zamanda, hoş geldin demek sanki… Merhaba, esenlikler dilerim anlamına da geliyor. Dünyanın neresine giderseniz gidin, hangi dilde söylerseniz söyleyin, merhaba sözcüğü başlatıcıdır… Bu yüzden merhaba aslında kolaylaştıran bir anahtardır da…
Peki ne yazacağım, nasıl yazacağım… Bu sorunun cevabı kısmen de olsa yolculuğun nasıl geçeceği hakkında bir öngörü taşıyor…Yazacaklarımın mesleki ve kişisel bakış açımın filtresinden geçeceğini tahmin etmek güç değil. Bununla birlikte okuyanlara bir tavsiye, bir akıl verme niyeti, ya da bir şeyler öğretme kaygısı taşımıyorum. Duygu ve düşüncelerimi olduğu gibi aktaracağımı biliyorum, ancak onların bir değişim yaratıp yaratmayacağı konusunda hesap kitap yapmayacağımdan da eminim.
Yazıma eşlik etmesi için Van Gogh’un 1890 yılında yaptığı “Almond Blossom”, “Çiçek Açan Badem Ağacı” isimli eserini seçtim. 31.Ocak.1890 günü Theo, erkek kardeşi Vincent’e yazdığı mektupta Vincent Willem ismini verdikleri oğullarının doğumunu müjdeler. Vincent bu habere karşılık çok sevdiği konulardan birini tuvale döker. Mavi gökyüzüne karşı açan badem çiçekleri. Ülkenin güney bölgelerinde Şubat ayında çiçeklenerek açan ve baharın gelişini erkenden müjdeleyen badem ağacını bir simge olarak seçen Van Gogh böylece adaşı ve yeğeni Vincent’in başlamakta olduğu yeni yaşamı sembolize etmiştir.
Büyük bir MERHABA …
Sevgi,saygı ve dostlukla…
Serap Talay